Damacana ile sex

Şu cüppeli Ahmet Hocayı, ekranlara yine çıkardılar. Dün akşam, vaiz verir gibi konuşturdular uzun uzun. Diğer din adamlarımızın ekran hevesi var mı? Yok! Bu cüppeli, çok uyanık. Ondan, iyi setendap’çı olur vallahülazim.

Adamda bir hüner var. Vaizlerindeki gibi, espri yapıyor. Jet-ski ustası, plâjlarda göz banyosunu çaktırmadan yapıyor. Plâzma ekranını ve çocuk okutmalarını kınayan eğreti sözlerine karşın, kendisinin plâzma ekranı var ve çocuklarını kolejde okutuyor. Kimi aldatıyorsun?

Elinde jet ski’si, altında haşeması ile, her daim hazır ekranlardaki vaizleriyle tutulamaz oldu. Vaizlerindeki gibi espri yapıyor. Tesir derecesini da yan gözle çaktırmadan kontrol ediyor. Etki ve tepkiyi ölçüyor.

Bu Ahmet Hoca için yazdık, çizdik. Bunca usul hatası olanın cüppesini almazlar mı? Hani aldılardı? Adama tek başına tabanca be yahu! Yorumlar ondan soruluyor. Ağzında gevelediği Arapça’sı da anlaşılmıyor. Tefsirleri sıralarken, hangi kıstasları güdüyor? Kitapta yeri var mı? Kim tefsir etmiş. Nerede, ne zaman söylemiş? Doğruluk derecesi nedir? Temeli nedir? Yok bunlar!

Meselâ Barbie bebek için söylediklerini ele alalım. ‘ Karının minyatürü’ diyor. Böylesi adamdan ne beklenir? Dahası var. Güzel kadınlara neden ‘Bebek gibi diyorsunuz’ diye de çıkışıyor. Ve, hayıflanıyor ardından: ‘ Bak namussuzlara!’ diye kınıyor. İnsanları, durduk yerde namussuz yapıveriyor. O “Vurun Kahpe” deki hoca gibi bağnaz ve acımasız.

Hoca her şeye maydanoz “Here şeyde beni, malzeme ediyorsunuz” diye yakınmaları var. “Beni Nasrettin Hoca’ya çevirdiniz, ’ diyor.

Diyanet İşleri, 300 binden fazla hurafelerin ayıklamasını, halâ bitiremedi. Siyaset dincileri, Kur’anı, bir siyaset dincisi gibi, kendi taraflarına yontarak, ortalıklarda fink atıyorlar. Bunu yapanlar, bunu ‘asli’ görev gibi de kabullenmişler.

Dün akşamki programda Murat Bardakçı ‘ Hocam, dedi, Bursa’da su dağıtıcısı bir adam, su damanaca’sı ile asansörde sex yaptı. Ne dersin? ‘diye sordu. Bu, hocaya göre zina sayılmıyor. Küçük günah oluyor. Bir de biz soralım, o damacana yerine, tankerle zina yapsaydı durum ne olurdu?’ Herhalde ‘Büyük’ günah olurdu. Bunları tayin etmek, irdelemek Hocanın vazifesi mi? Su dağıtıcısı, dişine göre bulmuş damacanı. Zarif bedenden hoşlanıyor, belli. Su tankeri de olabilirdi! Damacana’nın içinde su olsaydı, damacananın suyu “mundar” olur muydu? Bunu da yakında kendisine sorarlar, hiç merak etmeyin.

Diyanet İşleri, “Kocalara okunmuş su tavsiye eden” o memurunu arıyordu, buldu mu? Onu bıraksın da ekranlarda, gözler önünde cevizler kıran Cüppeliye bir el atıversin.

Ört ki, ölem.