Damdan düşmeyen ateş sadece düştüğü yeri yakmıyor

Sayın Hakan ALBAYRAK bügünkü Yeni Şafak Gazetesi'ndeki köşe yazısında buyurmuşlar ki ''PKK'lılar Habur'da davul zurnayla karşılandılar diye dağdan iniş sürecini durdurmak, her şeyden evvel, orada zaferi değil barış ümidini kutlayan Kürtleri hayal kırıklığlna uğratması bakımından büyük bir hataydı. Dağdan inen PKK'lıların her ne sebeple olursa olsun tutuklanmaları belki daha büyük bir hata.''

Bugün Ece Hanım'a sorduğum soruları Hakan Bey'ede soruyorum: Siz hiç işkence gördünüz mü? Gasp edildiniz mi? Sizinle birlikte aile fertleriniz de ölümle tehdit edildi mi? Terör örgütü mensubu vatan hainlerinin yüzünden maddi ve manevi sıkıntıya düştünüz mü? Eşinize ve çocuklarınıza ekmek götürememenin acısını yüreğinizin derinliklerinde hissettiniz mi?

Ben, bu acıları yaşadım. Hala da yaşamaya devam edyorum. Bana bu acıları yaşatanlardan biride Habur'dan davul zurnayla karşılanan teröristlerden biriydi.

Artık ateş sadece düştüğü yeri değil etrafını da yakıyor. Hakan Kardeş; eğer sizde benim yaşadıklarımı yaşamış olsaydınız yine de ''her ne sebeple olursa olsun tutklanmaları belki daha büyük bir hataydı'' diyebilir miydiniz?

Cevabınızı bekliyorum.