Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '12

 
Kategori
Siyaset
 

Danışmanlık: Yöneticiyi yönetmektir!

Danışmanlık: Yöneticiyi yönetmektir!
 

Farklı periyotlar için farklı okumalar...


            Yönetim işinde en korkulan durum kriz durumudur. Zaten bir yetkili, görevli olduğu süregelen işleri öyle ya da böyle devam ettirebilir… Asıl önemli olan, kriz anıdır. O zaman yöneticinin yönetmedeki becerisi ortaya çıkar! Yoksa, “düz giden bir yolda şoförlük becerisinden söz edilemez.” Beceri gerektiren durumlarda yönetici hızlı ve doğru karar vermek zorundadır! Zaten aylarca veya yıllarca o makamda oturmasının tek nedeni o kritik anda ‘işe yaramasıdır’! Bir yöneticinin hızlı karar verebilmesi için; net ve kesin bilgilere ihtiyacı vardır. (Bulanık bilgiler ile iyi bir yönetici bile hata yapar!) İşte, bu bilgiler üzerinde oynayarak yöneticileri kandırmak mümkündür. (Ya da tam tersi! Yönetici de bizi kandırabilir :))) 

            KRİZLER VE KERİZLER ÜZERİNE...

            Bu tartışma, 2010 Ağustosunda, krizden çıktığımızı iddia edenlerin çoğaldığı bir ortamda başladı. O tarihte, ‘Periyodik Yanılgı’ başlıklı bir makale yayınlamıştım. İşte, bu kaostan ilk defa orada söz ettim: Günlük hayatta karşılaştığımız bir çok olayın karar vericilerinin kararlarının arkasında bu kararları vermekte kullanılan matematik değerlendirmeler vardır. Matematik, hayatın her anında yanımızda duran bir olgudur. Ama bizler bu olgunun etkilerini, başka olgulara malederiz.

            Bazı olgular vardır ki; doğrudan matematiksel veriler üzerinden değerlendirilir. Bu şekilde irdelenen, en bilinen alanlar: Meteoroloji, deprembilim (sismoloji), borsa ve ekonomi (Forex, ... ) dir.

            Bu alanlarda incelenen sayısal değerleri tahminler oluşturmak ya da gelecek planları yapmak için kullanırız. Hem tahminler oluşturmak, hem de gelecek planları yapmak için matematiksel ifadelerden yararlanırız. Kullandığımız yöntemlerin tümü; matematiğin bir dalı olan istatistik biliminin yöntemleridir.

            Alanlar farklı da olsa değerlendirme yaparken kullanılan kriter: İstatistiktir. Nedeni de; farklı alanlar ve olaylar gibi gözüken olguların aslında aynı felsefi sistemin parçası olmasıdır.

            Herhangi bir olay için üretilen matematik veriler [Şekil A1] grafiğindeki gibi olsun. (Bu grafik, [T1,2,3...] tepeleri ve [D1,2,3...] çukurları arasında gidip gelsin.) Örnek grafikte inişli çıkışlı bir hareketin grafiği verilmiştir. Bu grafiğin altında kalan alan [Şekil A2] grafiğindeki gibi olur.

            (Ön koşullarımız: Fonksiyon sürekli olacak. Yani X0 dan X1 e kadar her değerde sonuç verecek yani kesintiye uğramayacak.)

            Bu matematik verisi incelenirken fonksiyonu oluşturan milyonlarca değer tek- tek incelenemez. Bunun yerine fonksiyondan belirli bir periyot ile veri alıp bunları değerlendirme yoluna gidilir. Böylece işlem çok daha kısa sürmektedir. 

            BELİRLİ ARALIKLAR İLE VERİ ALMA İŞİNİ BİRAZ AÇALIM:

            Bu işlem için grafik anlamı GRID (Grafiği belirli aralıklarla dilimleyip o dilimleyen ayıraç. Mesela kareli bir kağıtta karelerin boyutları) kullanılır. Matematikte buna “Delta X” diyoruz. (Lise birinci sınıfta Türev konusunu okuyanlar bilir.)

            Bu Delta X, yatay eksen boyunca fonksiyonu dilimlere ayırır ve bu dilimleme işlemine maruz kalan noktalar, o Delta X değerine karşılık gelen değerleri belirler. [Şekil B1] ve [Şekil C1] de verilen grafiklerde farklı iki Delta X değerinde fonksiyonun nasıl dilimlendiği gösterilmiştir.

            Şimdi çok ince bir detaya inceden inceye girmeye başlayalım: [Şekil B1] de kullanılan dilimler ile [Şekil C1] de kullanılan dilimler arasında bir miktar fark bulunmaktadır. Bu fark, fonksiyonun üzerinde farklı noktalardan değer okunmasına sebep olacaktır. [Şekil B1] de belirtilen noktalardan yararlanılarak seyreltilen grafik [Şekil B2] deki gibi olur. Aynı şekilde altındaki alan tarandığında gerçek grafik [Şekil A2] ile arasında bir fark oluşmuştur. Bu sapmalar seyreltme ile oluşan yeni grafiğin kalitesinin düşmesinden kaynaklanır. Ama grafikteki dolan çukurlar [siyah] ve kesilen tepeler [yeşil] hataların göstergesidir. Birtakım istatistik modellerinde ([yeşil]-[siyah]=0) durumunun kalitede bir sorun yaratmadığı varsayılır. 

            ARALIK ÖLÇÜSÜ DEĞİŞİRSE:

            Delta X değerini değiştirerek seyreltilmiş grafiğin şekli üzerinde oynamak mümkündür!!! Yani bir seyrelte işlemi esnasında seyreltilerek oluşturulan yeni grafik, analistin keyfine göre yeniden biçimlendirile bilir. Bunu sadece Delta X değeri üzerinde oynayarak yapmak mümkündür.

            Mesela bir döviz düşünün. Günlük, haftalık ya da aylık verilerini kaydedelim. 10 yıllık hareketini incelemek için ayda bir alınan veri de işimizi görür ama bu durumda bir ay içerisinde oluşan küçük iniş çıkışları fark edemeyiz. Şirket sahibinin kalp krizi geçirmesi ile değer kaybeden hisse senedi, patronun 2-3 gün sonra TV’ye çıkıp eğlence programında görünmesi ile tekrar eski değerine dönebilir. Şimdi bu değer değişikliği toplam 10 gün sürdüğüne göre senedin ayda bir alınan anlık değeri bizim analizimizde bu kritik işlemin görünmemesine neden olacaktır! 

            BUNUNLA NE YAPILABİLİR?

            Ekonomi verilerinden tutun da; sağlık, çevre, tarım, hayvancılık, iklim gibi karar vericilerin veriler üzerinden öngörü yaptığı (yani gelecekte olması beklenen durumları hesapladığı) tüm alanlarda kullanılıyor. Bunun yanında geçmişe ait raporların analizi için de kullanılabilir. Mesela: Verimlilik analizlerinde, performans değişimlerinde, başarı değerlendirmelerinde… 

            ŞİMDİ BU DA NERDEN ÇIKTI?:

            Şimdi çıkmadı! 700 yıldır biliniyor. Ama bu tekniği kullanarak bazı grafikleri okumakla görevli makam sahipleri, danışmanları tarafından yanıltılıyor. Çok yüksek iniş ve çıkışlar olan bir grafikte, grafiğin kısa bir aralığı (X0, X1) boyunca kararlı bir yükseliş var gibi göstermek mümkündür. Tabi bunun tam tersi de mümkündür.

            Yapılan yanıltma işinin kastı aşan bir saflıkla yapılması da mümkündür. Tabi bu analizi kullanan ‘saf’ danışmanın o göreve gelirken, -yeri gelince- yılların birikimi ve deneyimi ile yüklü olması gerekir. Bugün oturduğu koltuğa LÖP diye oturmadığını düşünmek zorundayız. Tıpkı yukarıda anlatılan yanılgı gibi bu danışman kariyeri de benzer bir yanılgının ürünü olabilir. (Ve bence öyledir.)

            Ha, analist, danışman filan dediysem öyle kellifelli birileri değil. Bugün danışmancılık oynayan cicili bicili çocukları ve 4X4’lerden inmeden “durumu” idare eden birçok zat’ı bu tayfadan saymak gerekir. 

            ÖZÜR:

            Çok teknik oldu, farkındayım. ‘Yaa, ben bu yazıdan bir şey anlamadım!’ diyen okurlardan özür dilerim. Zabıtlara geçsin diye yazdım. Zamanı gelince (hala hayatta olursam) gösterip, “ben demiştim” diye kasılacağım.

            Hep sevgi ile kalın.

            (İstatistiksel psikolojiye göre; sevgi bile istatistik bir olgudur.) 

            Murat SEVGİ

            www.twitter.com/muratsevgi

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..