Dans edelim mi?..

Birlikte süzüldükleri dansın, Tango’nun –aşkın ve tutkunun dansının - büyüsü ve bıraktığı tad. Beraber bir tuzağın koynuna düşmeyi çok isteyen ve bunu ilk kimin söyleyeceğini yoklayan bir kadınla bir adamın dansı. Tutku dolu gözlerin alev alev olduğu bir dans... Ve birlikte vuruyorsunuz müziğin "tını"larına, başınız dönene, sarhoş olana kadar...

Bir sonraki şarkının derinden gelen iç gıcıklayan tınısı ile bir başka melodiyle, içindeki dansın tutkusunu bir adım öteye taşırken, dans devam ediyordu…

Cesaria Evora’nın bir parçası çalıyor CD'de ”Besame Mucho”... Ritmi içinizde duyabiliyorsunuz.

Pencereden süzülen sarı ışığa gözünü kırpmadan bakarken, beni aşkla tutuşturan bu gece; bir an için sana sarılmak, kavuşmak istiyorum. Eksikliğini çektiğimi biliyorum…

Tarif edemediğim duygulardayım; anlatmak isteyip anlatamadığım, bağırmak haykırmak isteyip de çıt çıkmayan zamanlardayım. İçimde bir yerlerin sızladığını, acıdığını hissediyorum ama bu acıyı ne dindirir ve nasıl dindirir, çözemiyorum…

Buna rağmen, bedenim kendini savunurken aşk ansızın karşıma çıktı.

“Hoşça kal” dedim. Arkamı döndüm. Tam gidiyordum ki, vazgeçip boynuna atıldım. Bir süre öylece kaldık. Sonra bir adım gerileyerek:

“Sana bu kadar bağlanmışken…” ve sustu.

Ve sonra... Dans bir tutku oluyor hayatınızda. Vazgeçilmez oluyor, aşk oluyor… Kapılıp giderseniz bu aşka, ömrünüz boyunca yaşıyorsunuz tüm tutkusunu, sıcaklığını ve tüm güzelliğini. Kapılmama ihtimaliniz var mı peki? Kesinlikle, hayır!..

Adımlarınızı müziğe kaptırmaya başladığınız andan itibaren kurtulma ihtimaliniz hiç yok... Çünkü bu bir dans: aşkın, özlemin ve tutkunun dansı... Senle benim dansım.

"Şaşkın"... dans edelim mi?


“öp beni çok öp
bu gece son gecemizmiş gibi öp
öp beni, çok öp
çünkü öpüşmenin ardından beni bırakacakmışsın,
seni kaybedecekmişim gibi geliyor bana...” (*)




Resim: http://justblowingby.blogspot.com
(*) Besame Mucho'nun sözleri