Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Haziran '07

 
Kategori
Sinema
 

Dansa ve "Aşka Davet"...

Dansa ve "Aşka Davet"...
 

"Aşka Davet" ya da dans etmenin merkezkaç kuvveti... Aşk birbirine tutkuyla bağlı iki kişinin birbiriyle yaptığı bir tangodur. Sıcak, tılsımlı ve erotik...

Bir emlak avukatı olan John Clark, işinde ve ailesinde oldukça huzurlu bir yaşam sürmektedir. Ancak hayatında birşeylerin eksik olduğunu düşünür.

Her gün eve giderken, bir dans merkezinin penceresinin önünde aynı kızı görmeye başlar. Bu kızla tanışmak umuduyla dans derslerine başlayan John, ilk başlarda işlerin kötü gitmesiyle bir hata yaptığını düşünür. Paulina, John'a dans konusunu ciddiye almasını ve onunla çıkmayı düşünmediğini söyler.

Dersler devam ettikçe John, danstan keyif almaya başlar. Chicago'daki en büyük dans yarışması için çalışmalara başlayan John, bunu tüm ailesinden ve çalışma arkadaşlarından gizler.

Paulina'yla ilişkisi ilerleyen John, vaktini sürekli evden uzakta geçirmeye başlayınca karısı da bu durumdan şüphelenmeye başlar.

"Aşk Davet" ( Shall We Dance? ) aslında bir aşk değil, bir dans filmi.. Ama dansın aşka döndüğü bir film...

Müzikâl filmlerin unutulmaz ikilisi Fred Astaire-Ginger Rogers’ın 1937 yılında rôl aldıkları bir filmin adı da “Shall We Dance?”dır.

Ancak Peter Chelsom’un yönettiği bir yeniden çevrim olan “Aşka Davet”, bu filmin değil; 1996 tarihli bir başka filmin yeniden çevrimi: Orijinal adı “Shall We Dansu?” olan sözkonusu film, Masayuki Suo’nun yönettiği bir Japon filmi.

Benim de vakti zamanında TRT2'de büyük keyifle izlediğim filmin, bu orijinal ve Japon halkının büyük duyarlılığını perdeye başarıyla yansıtan halini daha çok sevmiştim.

Tokyo’da muhasebeci olarak çalışan bir adamın dans dersleri almaya başlayarak sorunlarından kurtulmaya başlaması çevresinde gelişen film, 9.7 milyon dolarlık bir hasılat elde ederek, Amerika’da en yüksek gelir elde eden Japon filmi olmuştu.

2004 tarihli yeniden çevrimin senaryosu, ilk filmin senarist ve yönetmeni Masayuki Suo ile Audrey Wells’in imzasını taşıyor.

Filmin başrollerinde Richard Gere (John Clark), Jennifer Lopez (Paulina), Susan Sarandon (Beverly Clark), Stanley Tucci (Link Peterson), Bobby Cannavale (Chic), Lisa Ann Walter (Bobbie), Omar Benson Miller (Vern), Anita Gillette (Miss Mitzi), Richard Jenkins (Devine) ve Nick Cannon (Scottie) kamera karşısına geçmiş. Müzikler John Altman ve Gabriel Yared imzası taşıyor.

John Clark, aslında potansiyel barındıran, yaşamına hareket getirmek isteyen bir adam.

Ne zamanki cesaret edip dans etmeye, öğrenmeye başlıyor, işte o zaman içindeki potansiyel dışına çıkmaya, hatta akmaya başlıyor.

Ancak Clark bir yandan da evliliğini kurtarmaya başlıyor. Hayatına yeni bir nefes gibi giren san etmenin büyüsü, ilişkileri de canlandırıyor, ayaklandırıyor.

Böylece hayattan keyif almaya başlayan Jon Clark, başta eşi Bevrly ( Susan Sarandon ) olmak üzere herkese keyif vermeye başlıyor... Tabii izleyiciye de...

Dans konusunda kendisini iyice geliştirdiğinde Chicago Crystall Ball dans yarışmasına başvuruyor.

Film, Jennifer Lopez’in “Jersey Girl”ün ardından ikinci Miramax filmi. Aynı şekilde Richard Gere de “Chicago”nun ardından yine bir Miramax yapımında seyirci karşısına çıkıyor. Gere, bu rôlü 2003 yılının ortalarında devralmış.

“Devraldı” çünkü rol için ilk konuşulan aktör Tom Hanks'miş. Hanks “Terminal”de rôl alınca yerini Richard Gere’e bırakmış. Miramax bu filmi Japon versiyonu ABD’de vizyona çıkar çıkmaz plânlamış.

Gere film için şunları söylemiş:

" 'Aşka Davet' hafif ve eğlenceli bir film. Ama tabii ki daha derin anlamları da var. Dans etmeyi iki kişinin ilişkisine benzetebiliriz. Dansta da, ilişkide de bir kişi diğerini taşır. Sonuç olarak benim için aşk, iki kişinin dans etmesiyle çok benzeşiyor.

Ben hayatımda bir dans okulunu içerden görmedim. 'Chicago' filmi için step dersi almaya başladığımda zorlanmadım. Çünkü dans sahnelerim uzun değildi. 'Aşka Davet'te ise 2-3 dakika pistte dans etmem gerektiği için çok uzun zaman ders aldım.

Dans derslerinden yorgun ama çok mutlu dönüyordum. Eşim bu halime çok şaşırıyordu. Ben de ona dans hocalarımın çok güzel olduğunu söyledim. İlk kez sete geldiğinde eşimin hocalara bakışını yakaladım... Bu gerçekten de çok komikti.

20'li yaşlarımın ortalarında ilk filmlerimi çekmeye başladığımda, tüm hayatımın benim elimde olduğunu sanıyordum. Ancak bunun böyle olmadığını anladım. 30'lu yaşlarımın ortalarında bir erkek olduğumu anladım.

Erkekler kadınlardan daha geç olgunlaşıyor. Bizler, erkekliğimizi kanıtlamak uğruna çok fazla zaman kaybediyoruz. Oysa esas önemli olan insanın kendini, kendi bedeninde iyi hissetmesi.
" [1]

Değişik oyuncu ve yönetmenlerle görüşüldükten sonra kadro son halini almış.

Gere’e eşi rolünde Susan Sarandon eşlik ediyor. Jennifer Lopez’in dans hocası olarak karşımıza çıktığı filmde ayrıca pop şarkıcısı Mya, son olarak “Terminal”deki çıkarcı havaalanı müdürü olarak izlediğimiz Stanley Tucci ve Bobby Cannavale gibi isimler eşlik ediyor.

İyi bir piyanist ve besteci olan Richard Gere bu filmde yine müzikle iç içe.

Bu sefer de dans performansını geliştiriyor. Üstelik müzik kariyeri sinema kariyerini bir yerde gölgede bırakan Jennifer Lopez’e ayak uydurmakta hiç zorluk da çekmiyor.

Yine de ben Japon versiyonunu çok naif ve özgün bulmuştum...

Varsın olsun, aşk iyi bir danstan başka nedir ki?... Bu yüzden, sakın sevdiğinizi düşürmeyin, düştüğünde de elini bırakmadan kaldırın...

Aşk öyle bir tango ki, sıcak, tılsımlı ve erotik...


[1] http://arsiv.sabah.com.tr/2005/01/03/gny/gny113-20050103-200.html

 
Toplam blog
: 353
: 3712
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

"29 Temmuz 1980’de İstanbul’da doğdu. Celal Bayar Üniversitesi, İşletme mezunu. Şiir, deneme, öykü, ..