Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '08

 
Kategori
İnançlar
 

Dansözüm, gece programım, gündüz ekstram var!

Dansözüm, gece programım, gündüz ekstram var!
 

Dinimizi bin yılda öğrenememişiz de şimdi televizyonlardan mı öğreneceğiz?


Ramazan geldi ya, artık TV kanallarımız da aşırı dindarlaştılar, reyting uğruna. Paranın gözü âmâ olsun! Dün akşam saat 19:00'dan önce bir TV'de Zekeriya Beyaz Hocamız ve sunucu arasında geçen konuşmayla yatağımdan fırladım. Biraz dinlenmek için uzanmıştım.

Sunucu genç bayan, Zekeriya Beyaz Hocamızı almış karşısına;

- Bir seyircimiz soruyor hocam, diyor

"- Dansözüm, gece programım gündüz ekstram var! Orucum bozulur mu?"

Sunucu bu soruyu kendisi mi hazırlamış, tuzak mı bilemem. Laptopa bakıp okuyor güya.

Hocam için fark etmez. O ne tuzaklar gördü şu son yıllarda. Hepsine en ciddi şekilde cevaplar verdi maşallah, Allah adına, Müslümanlık adına! Tuzağa düşe kalka da bıkmadı.

Hoca kıvranıyor. Kıvıracak ama kadın zaten dansözmüş, hocanın hareketleri onunki kadar kıvrak olamaz. Her zamanki heyecanıyla, gözleri yine yerinden çıkacakmış gibi başlıyor anlatmaya.

- O ayrı şey, bu ayrı şey.

- Ne şeyi hocam?

- Yani dansöz hanım, işini yapıyor onun cezasını, günahını ayrı çekecek...

- Hocam yani namusunla dansözlük yapınca...

- Şimdi tamam, namusunla ama...

Hoca diyecek ama diyemiyor ki! Ağzında düğümleniyor cümleler. Belki de "Namusunla yapacak iş mi bulamamış da çıplak vücudunu sergiliyor Ramazan mübarek günü? Allah melasını versin!" diyecek. Diyemiyor hoca!

Ağzında bir şeyler geveliyor Zekeriya Hocamız ama yiyecek maddesi olamaz bu, çünkü oruçlu ve top atılmadı daha. Kelimeleri geveliyor ki bu da orucu bozmaz.

Sunucu yakalamış hocayı bırakmıyor, ikinci soruya geçiyor, sorunun cevabını tam alamadan.

Beyaz Hoca biraz rahatlıyor.

- Bir seyircimiz de şunu soruyor hocam,

- Açık saçık film seyretmek orucu bozar mı?

Bunlar seyirci değil, feleğin çemberinden geçmiş şeyler sanki. Ulen bu soru sorulur mu hocaya be! Hocamın böyle bir vukuatı var zaten. Kaldığı otelin televizyonunda, odasında porno film seyrettiği cümle aleme duyurulalı yıllar geçmedi, hepimizin hatırında.

Hocamız bir kahraman edasıyla, kendi seyrettiğine hiç değinmeden cevaplıyor.

- Şimdi, orucun sevabı ayrı şeydir...

Allah Allah! Hoca deminki soruya de benzer cümlelerle başlamıştı. Her halde cevap veremeyince zaman kazanmak için uyguladığı metot bu.

- Açık saçık film seyretmek orucu bozmaz. Niyet önemli, meraktan bakıyordur...

Bu sunucu var ya! Tuzak sorularla hocayı zor duruma sokmuyorsa ben de ne olayım. Ama hoca farkında değil.

- Hocam yeni mesajlar geliyor, günah olduğunu söylüyorlar...

Ne zaman hocanın cevabını dinlediler, ne zaman ileti gönderdiler, ileti adresi beyinlerine kazınmış mıydı, ne zaman sunucuya ulaştı?

Hocam bütün bu işlerin internet ortamında 30 saniyede olamayacağını düşünemiyor bile.

"Bir cevap vereyim de karizmayı kurtarayım, kimseye zararı olmasın!", derdinde.

Hocaya bir soru daha geldi ki ne soru! Saçmalık yarışmasına girse birinci olur.

- Hocam Allah'a Tanrı demek günah mı?

İyi artık Müslümanlar dışında tüm inananlar, Allah'a God, Gott diyenler hepsi cehennemlik. Yaşasın cehennemde yer kalmayınca ben de cennetliğim. Allah'a şükürler olsun hep "Allah" derim.

Hocam cevap vermek için aynı heyecanla bir şeyler söyledi ama ben pek not alamadım. Zaten sunucu da sıkıştıracağı kadar sıkıştırmıştı hocayı. Reklama geçtiler.

Bazen düşünüyorum da biz Türkler bin yıl önce Müslümanlığı kabul etmişiz. 751'de Çinliler ile Araplar arasında çıkan TALAS SAVAŞI'nda Türkler Arapların yanında yer alarak İslamiyete geçişte ilk adımları atmışlar ama esas Müslümanlaşmamız 10. yüzyıldan sonra gerçekleşmiş. Bin yılda Müslümanlığı öğrenememişiz.

Zekeriya Beyaz Hoca ne yapsın? Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal durumları. Adamcağız İslam adına her programa çıkıyor, hep de sazanlama durumlarına muhatap oluyor.

Diyanet İşleri Makamı'nın görevi ne acaba? Bütçeden en büyük payı alan bir kuruluş ama boşuna. İslamı bilmiyoruz. Televizyon programlarında hacılara hocalara saçma ile sapan ile sorular atıyoruz. Tabii saçma sapan sorular oluyor. Bu şekilde mi İslamı öğreneceğiz?

İslamcıyız diye 6 yıldan fazla iktidarda kalanların yönetimlerinde de açlığa, susuzluğa alıştırılıyoruz. 500 bin dolar peşin ödeyerek 4-5 milyona taksitle nasıl gemi alınacağı öğretiliyor. Düğünlerde, törenlerde keselerle nasıl para ve altın toplanacağını da öğrettiler sağolsunlar da öyle kodaman davetlileri, o sayıda nereden bulacağımızı öğretmediler.

Artık Müslümanlığı öğrenmemizin zamanı gelmedi mi? Nasıl olacağına bizleri yönetenler karar versinler ama öyle televizyon kanallarında saçma sorulara verilen saçma cevaplarla olmasın mümkünse!

Mustafa Mumcu 03 Eylül 2008 Saat:10:25

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..