Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mayıs '12

 
Kategori
Güncel
 

Darağacına giderken - Son Mektup -

Darağacına giderken - Son Mektup -
 

Darağacında üç Fidan / Aslan- Gezmiş ve İNAN


"Babama, anneme, kardeşlerime ve yakın akrabalarıma,

Söyleyecek fazla söz bulamıyorum.

Bir insanın sonunda karşılacağı tabii sonuç, bildiğiniz sebeplerden dolayı erken karşıma çıktı.

Üzüntü ve acınızı tahmin ediyorum.

İleride durumumu çok daha iyi anlıyacağınız inancındayım.

Metin olunuz.

Üzüntü ve acılarınızı unutmaya çalışınız.

Bütün varlığımla hepinize kucak dolusu selamlar, sevgiler..!

Yazılacak çok şey var, fakat hem mümkün değil, hem de sırası değil...

Candan selamlar."

HÜSEYİN İNAN

6 Mayıs Günü darağacına
Giderken

***

O zamanlar söylenecek çok şey vardı Hüseyin,
söyletmediler, susturmayı seçtiler.
üç kişiyi susturmakla düzen diye düzensizliği
koruyacaklarını sandılar, yanıldılar
kanı kanla sınadılar, kaybettiler, inan!...

"İleride durumumuzu daha iyi anlıyacaklar" diyorsun,
son nefesini vermek üzereyken bile
"metin ol anne, metin ol baba, metin ol kardeşim" diyorsun.
onlar seni düşünecekleri yerde,
sen onları düşünüyorsun.

kaç Metin öldü senden sonra,
kaç Hüseyin öldürüldü?
geçenlerde biri saymaya kalktı, sayamadı,
gözleri doldu
üçüncü kuşaktandı, yani Hüseyin,
torunun yaşındaydı, inan!...

dün, senin gibi birini takas ettiler, bayram havasında,
yüzlerce esir Filistinliye karşılık.
fakat bu başka bir şeydi, İnan!...

orada, Gilad Şalit, Abbas'a karşı,
burada Hüseyinler karşı karşıya,
Hüseyin'i Hüseyin'e kırdırdılar
yıllarca, İnan!...

dinlemediler sizleri, bundan üç kuşak önce.
hâlâ dinlemiyorlar, cesaret gösteremiyorlar.
insanın insanca yaşamasına sahip çıkmışlar.
sahip çıkmışlar bana, benim adıma, İnan!...
sanki, ben yokmuşum gibi,
sattılar beni, inan!...

kan içtiler su yerine yıllarca, doymadılar
yurt kurdular her damlasında,
akan her bir damla kanın yerine.
köşe oldular, yetinmediler.
yediler, yedirdiler;
güzelim vatanımın taşeronu oldular,
yine de doymadılar, İnan!..

Bak!
asrın Feneri'ni de söndürdüler,
sönen ocaklar gibi.
kılları bile kıpırdamadı, hakimlerin, savcıların
utanmadılar halktan, milletten,
Almanya'dan bile.
"Ulema işi bilir" dedi, bu dünyanın pişkini,
çabuk tuttu işini, salıverdi Zahid'i,
düşünmeden ayıbı.

"Cennet" adına diye, avuç açtı, el attı,
Vatandaşın delik- deşik cebine, İnan!...

"Asrın soygunu" dedi, ispatladı el oğlu;
uçurdu trilyonları, aldırmadı,
(bilmem ne) oğlu, İnan!...

ilkönce komutanlar şaşırdılar bu işe,
"nerde bu millet, nerde"diye,
saçlarını yolanlar, içerde delirirken..
"Vatan" uğruna canlar bir bir yere düşerken..
sırıtıyor Akman''lar mahkemeden çıkarken
aynı anda, emin ol, inan!...

insan olan insanın kalan kanı donuyor,
Sivas'ı, Maraş'ı, ŞırnaK'ı, Batman'ı,
Yozgat'ı, Bitlis'i, Van'ı,
Kars'ı, Hopa'yı anmadan yapamıyor.
öte yandan, devleti çar-çur eden zevatlar;
soygun, vurgun, talanı bir türlü bırakmıyor,
bırakmıyorlar, hem de inançları uğrunda
inancı yok ederek
İNANÇLA oynuyorlar, İNAN!...

Alaettin Morgül / 05.05.2012 

 
Toplam blog
: 193
: 1086
Kayıt tarihi
: 02.02.10
 
 

İsveç`in Göteborg şehrinde oturmaktayım;  evli ve bir kiz bir oglan iki çocuğum var. İsveç`te..