Darbeci kahve içerken yargılanırmış!

GATA’da yattığı yatağında kahvelerini yudumlarken telekonferans sistemi ile yargılanıyor 12 Eylül darbesini gerçekleştiren Evren ve Şahinkaya...

12 Eylül mağdurları ise Ankara’nın kasım soğuğunda üşüyorlardı. Davaya olan ilgi azalmıştı; herhalde kamuoyunda giderek artan ‘yargılanıyormuş gibi’ yapıldığına dair oluşan kanaatin etkisi vardı...

Daha zanlıların Ankara Adalet Sarayı’nın kapısından içeri girmesini sağlan(a)madığı düşünülürse kamuoyunun ilgisizliğinin nedeni belki bir nebze anlaşılır.

Ne diyordu Evren,  “Bugün olsa yine yapardım!”.

Gazetelerde 12 Eylül darbesini yapanların ‘beraat edebileceğine’ dair yorumları okurken nedense hiç şaşırmıyorum. Saygın hukukçuların iddiasına göre ‘insanlığa karşı suç’ gerekçesiyle açılması gereken dava ‘darbe’ iddiası ile açılarak yanlış yapılmıştı.

“Teşebbüs etmedik, yaptık!”

Herhalde o nedenle ki sanıklar sorulara yanıt vermeyip önceden hazırladıkları ifadelerini okuyorlar.

Gerçi Evren’in elleri titriyormuş okurken.

Korkudan olmayacağı kesin, yaşlılıktandır fakat dava ‘insanlığa karşı işlenmiş suçlar’ gerekçesiyle açılsaydı gerçekten titreyeceğine bahse girerdim.

Sanki film seti, adeta magazin haberleri izliyoruz.

Zaten izleyebildiğimiz kadarıyla TV dizilerini çağrıştırması da ortaya ‘adalet’ denen bir film/dizi çıkmayacağına olan izlenimimizi perçinliyor.

Türk Milleti adına karar verecek mahkeme, mahkeme salonuna kurulmuş televizyon ekranlarından canlı bağlandığı/izlediği sanıklara soruyor, önceden hazırlanmış savunmalarını okuyorlar; “MGK, kurucu iktidardır.12 Eylül müdahalesinin yapılış nedeni bildirilerle asil Türk Milletine açıklanmıştır. Yetkisini 1982 Anayasası’ndan alan yargının bizleri yargılama ve suç isnat etme yetkisi yoktur. MGK üyesi olarak ..sanık sıfatı vurulması mümkün değildir.Bizim muhatabımız Türk milletidir.TSK, Türk milletine olan görevini yerine getirmiştir.O gün doğru olanı yapmıştır. 12 Eylül tarihi olaydır. Tarihi olayları ancak tarih yargılar.”

 Gazetelerde sanıkların yatmaktan yorulduğu, bir yerlerini kaşıyıp kaşımadığı hakkında bir haber yok. Kahve içtiklerine dair haberler vardı.  Hazır savunmasını okuyan Tahsin Şahinkaya’nın sorulan hiçbir soruya yanıt vermediği ancak tutanaklara geçmesi için sorular soruldu yazıyordu.

 12 Eylül’de susma hakkını kullananlara ne yapıldığını biliyor musunuz?

Sıkıntılı olduğunu görüyorum, başparmağını onun için mi oynatıyorsun?

İşkencehanelerde ciğeri patlatılan, coplanan, ırzına geçilen kızların göğüslerinde sigara söndürülmesinden  daha mı az acı duyuyorsunuz?

İşkencehanelerde susma hakkını kullanan kişiler için ‘örgütsel tavır’ yorumu yapılıyordu. Bu suskunluğunuz örgütsel tavır mı? Bu konuda nerede eğitim aldınız?

 Buradan adalet çıkmayacağını 12 Eylül ile ancak mağdurlarının hesaplaşacağını referandum sürecinde çok yazdık. Kamuoyunda 'yargılanıyormuş gibi' oluşan kanaat tespitlerimizi doğruluyor...