Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '10

 
Kategori
Siyaset
 

Darbecilere Nisan 1 Şakası

Darbecilere Nisan 1 Şakası
 

Hukuk ve Adalet tarafsız ve objektif olmalıdır..


Bu Ergenekon darbe dosyası kapanacağa benzemiyor. Sanırım, bizlerin seksen İhtilali zamanlarını çok iyi hatırladığımız gibi, özellikle bugünkü genç kuşak da, biraz yaşamla ilgileniyorlarsa, en azından kulaktan dolma bile olsa, bugün yaşadıklarımızı çok iyi hatırlayacaktır. Neyi hatırlayacaklar? Gazete başlığı gibi “ Birileri 2009 yılında hükümete karşı ‘darbe’ yapmaya kalktı. Çok sayıda emekli ve muvazzaf asker tutuklandı, çok sayıda, bilim adamı, gazeteci, yazar, öğretim görevlisi vs de onlarla beraber cezaevine kondu “..

Biz yaştakileri bırakın, yıllarını politikaya adamış, siyaset bilimi öğreten, yazan, çizenler bile sağduyu ile düşündüklerinde, bugünkü dava konusunda pek uzlaşabilmiş ve ortak bir neticeye varabilmiş değilken, bugünkü gençlerin onlarca yıl sonra bu olayı nasıl yorumlayacaklarını inanın düşünemiyorum. Hele ki, at gözlüğü ile dünyaya bakan bir nesil yetişiyorsa. Vay halimize..

Dedik ya, bu Ergenekon dosyası zor kapanacağa benziyor. Daha işin başındayken bile toplum kutuplaşma içinde. İçeriye alınanların doğru bir karar olduğunu savunan kesim kısmen olsa da, bu tutuklamaların haksız ve hukuksuz olduğunu savunanların yüzdesi hiç de azımsanmayacak bir oranda. Pek çok yazar, çizer de M. Balbay, Prof. Haberal gibi pek çok kişinin yaklaşık 6-7 aydan fazladır içeride tutulanların, haksız yere içeride tutulduklarını söylüyorlar.. Birileri, doğru yoldan şaşmış olabilir ama hukuk doğru kararı verecektir. Yanlış yapan, doğruluktan sapan, hukuk dışı davranan varsa, eczasını çekecektir. Ama ya yoksa?

Mesele de burada zaten. Tamda bu anlamda, geçen gün Balyoz soruşturması kapsamında yapılan duruşmada, aralarında Ergenekon’un 1 numarası diye lanse edilen Emekli paşa Çetin Doğan’ın da aralarında bulunduğu 21 kişi, 1 Nisan günü, Hâkim Oktay Kuban tarafından tahliye edildi. Fakat gelin görün ki, o günden beri sevinç yaşayan bu insanların, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığı tarafından, mahkeme hâkiminin “keyfi” hareke edip, karar verdiğine ve tekrar tutuklanmalarına hükmetmiş. Bu ne demek? Şu demek. Tahliye edilenler tekrar içeri alınacak. Öyleyse kendilerine 1 Nisan şakası yapılmış olmuyor mu ? Bakın Mahkeme Başkanlığı’nın açıklaması şöyle :

“…Kararda 1 Nisan’da tahliye kararlarını veren hâkim Oktay Kuban ile ilgili olarak ‘Hâkimin yasa ile çerçevesi çizilmiş, takdir hakkının kullanılması ‘ şeklinde ortaya çıkan tutuklama ve tahliye kararlarında bu takdir hakkı sınırsız, sorumsuz ve keyfi kullanılamaz”

Şimdi düşünün bir kere. Hem hukuka ve mahkemeye, onun savcı ve hakimlerine güveneceksiniz ve tarafsız karar vereceklerini ümit edeceksiniz. Hem de aynı dava da, üstelik birkaç gün ara ile iki farklı karara imza atıldığına şahit olacaksınız. Bir mahkeme, birilerinin suçsuz olduğuna ya da tutuksuz yargılanacağına hükmetmiş ama bu durum temyize gitmeden, başka bir mahkeme tarafından, “karar geçersizdir ve hâkimler keyfi karar vermişlerdir“ denilerek, tahliye edilenlerin tekrar tutuklanmalarına hükmedecek. Bu durumda, ikinci karar doğru olsa bile, siz hâkim ve savcılara ne kadar güvenirsiniz bundan sonra. Veya 1. Karar doğru ama 2. Kararı veren mahkeme, bir yerlerden de belki direktif alarak bu kararı vermiş olsa, siz genel olarak hukuk sistemine nasıl güveneceksiniz. Bırakın demokrasiyi, ülkeyi, vs.. netice de bir gün herkes için gerekli olabilecek hukuka ve adalete kendinizi nasıl emanet edeceksiniz?

Bir mahkeme hâkimi nasıl keyfi hareket edebilir? Keyfi, sınırsız, hukuk dışı ve de sorumsuz karar verebilir. Böyle bir durumda, bırakın toplum nezdinde mahkum edilmeyi, eğitimini, disiplinini aldığı hukuk sistemi kendisini nasıl barındırır artık ve yargı sistemi kendisini affeder mi ? Hukuk sistemi, doğruluk, güvenirlilik, sadakat, obketiflik ve adiliyet ve tarafsızlık ister. Aksini kaldıramaz..

Çok ilginç şeyler oluyor bu ülkede çok. Bir taraftan, Erzurum savcısını bir başka savcı tutuklatıyor ve şuan hapiste. Onu tutuklatan savcıyı, HSYK görevden alıyor. Ama politikacılar ve bazı medya organları, savcının savcıyı tutuklatmasına değil de HSYK’nın savcıyı tutuklatan savcıyı görevden almasına tepki gösterip, kazan kaldırıyor. Size başka ilginç bir nokta daha söyleyeyim. Nisan 1 ‘de o 21 kişinin tahliyesine karar verildikten sonra ki gün, bazı yandaş medyada şöyle bir haber çıkmıştı.

“HSYK’nın atadığı hakim, Ergenekoncu ve darbeci generali ve bazı askerleri serbest bıraktı...." Bugün ise, başka bir mahkemenin kararına göre tekrar tutuklanmalarına, karar çıkıyor.

Ne diyorsunuz bu duruma?

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..