Darbeden korkuyorlar!

Sayın Kurtul Altuğ'un 20.08.2012 tarihli Aydınlık'ta ki yazısından bir bölümle başlayalım yazımıza...

""Avrupa Basının gözde yayın organı Le Monde’un Türkiye muhabiri, uzman yazarı Guıllaume Perrier “Darbe olursa” başlıklı yazısında bu varsayımı da dikkate alarak bakın neler söylemiş? ( 15 Ağustos 2012- Le Monde). Kısa bir bölümü okuyalım ve sonra düşünelim.""

“Türkiye’de darbe olursa! Dünya, tarihte bugüne kadar hiç gerçekleşmemiş, yeni bir oluşumla karşılaşacak. Türkiye, olası bir darbeden sonra, Rusya ve Iranla ortaklık kurmak isteyecek. Silahı, enerjiyi ve parayı bu iki ülkeden alacak. Rusya’yla İran’ın elindeki doğal gaz, petrol ve nükleer güç, Türkiye’yi ayakta tutmaya yeter."

 

Dikkat buyurunuz !

 

Avrupalılar, TSKnın tüm yurtsever, Atatürkçü ve antiemperyalist Komuta Kademesinin Silivri zulümhanelerinde olmasını yeterli görmüyor...

 

Elinde 700 Bin silahlı güç bulunan Genelkurmay Başkanını demir parmaklıklar içine "Terör örgütü Yöneticisi" savıyla atanlara sanki bir uyarıda bulunuyor...

 

"Generallerin yetkilerini ve özgürlüklerini almak yeterli değildir" mi demek istiyor acaba ?

Yani, açıkça, Atatürk ruhu ve ilkeleriyle bezenmiş Mehmet Ali Çelebi gibi Subayların varlığı, hala büyük bir tehdittir mi demek istiyor ?

 

TSK nın genç subaylarının iğdiş edilmeleri gereği üzerinde açık açık durduğunu yazının içeriğinden anlamayabiliriz ama ABD nin yüz yıllık rüyası olan BOP'un yaşama geçtiği bu günlerde hala böylesi bir telaş ve korkuyu neye bağlamalıyız... 

 

Bu "Darbe" sözcüğünü biz kullanmadık...Avrupalı entelektüeller de böylesi bir kuşku var...İlginç olan ise, darbeden söz ediyorlar da bir "Halk Ayaklanması"ndan hiç bahsetmiyorlar...

Neden acaba ?

 

Yoksa üçbin Km.ileriden sürü daha net mi görünüyor...? Yoksa, bizim ülkemiz de bir halk ayaklanmasından sözetmek bile abesle iştigal etmek anlamı mı taşıyor ?

 

Elbette bizler de yurtseverlerin ayağa kalkmasından  sözederken, sürüyü bilinçli olarak ıskalıyoruz...Zira onlar için "Çoban"ın kimliği değil, başların da bir çobanın olması önemlidir...Kolay mı sanırsınız ; 600 yıllık Osmanlı ümmetçiliğinden, kaderciliğinden ve tevekkülle eğilen boyunlardan , kendi haklarına sahip çıkabilen ve vatandaşlık bilinci olan kitleleri oluşturabilmek...

 

Konunun başına dönersek, adamların korkusu ; bir darbe yapılır da, iktidarı alırlarsa, Rusya ve İran'la birlikte, hatta Hindistan ve de Çin ile birlikte hareket ederler ve tüm dünya dengeleri altüst olur...

 

Biraz düşünelim...Silivri zindanlarında çile çeken yurtseverler ve de TSK nın komuta kademesin de olanların ortak görüşü, yukarıda adı anılan ülkelerle işbirliği içine girilerek genel anlamda emperyalizmin aşağılık soysuzluğuna karşı çıkmak değil miydi ? Bu karşı çıkışın özü , BOP denen rezil planın uygulanamaması adına değil miydi ? 

 

Ve sonun da operasyon tamamlanarak TSK nın iğdiş edilmesi gerçekleşti...De, besbelli adamlar için bu yeterli olmadı ve tümüyle kaldırılmasını pervasızca dile getirebiliyorlar...

 

TSK nın üst kademelerin de istedikleri operasyonları uygulayanlar, alt komuta kademesinde aynı başarıyı gösteremediler...Ancak, o konuda da başarılı olurlarsa ne olur ?

 

Bundan sonra sevgili (!) halkımızın yapabileceği hiçbir şey kalmamıştır...Yine elini taşın altına hiç ikirciklenmeden sokacak olanlar yiğit yurtseverlerden başkaları olmayacaktır...

 

Zira ülkemiz kırılma noktasını aşmıştır...Kırılma noktamız ; Atatürk'ün ve Türk Milletinin Ordusunun Genelkurmay Başkanının cezaevine atılmasıdır...

 

Böylesi yaşamsal bir konuda bile sessiz kalan halkımızın , TSK külliyen yokedilerek, yerine Pentagon'un  denetimin de bir profesyonel ordu oluşturulmasına karşı çıkacağını beklemek saflık değilse de kesinlikle aymazlıktır...

 

Popülizmin lanet olası bataklığına girmeden, artık "Halk" kavramı üzerinde de bir karara varmamızın zamanı geldi de geçmektedir ...!!!