Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '16

 
Kategori
Güncel
 

Darbeden önce: Kısım II

Darbeden önce: Kısım II
 

Darbeden önce: Kısım II.

Bu kısımdan önce I. Kısımıda okumanız önerilir!

Uğur Mumcu cemaatin devletin kritik noktalarında kadrolaşacağını 90’lı yıllarda adeta haykırmıştı.

Mumcu o günlerde, cemaatin kontrolüne aldığı gençlerin bir süre sonra devletin hakim, savcı, polis, asker vb. gibi önemli kadrolarında görev alacağını ve bunun gelecekte sorun teşkil edeceğini vurgulamıştı.

Ayrıca Uğur Mumcu MİT, ABD ve TSK içinde bazı unsurların Abdullah Öcalan'la olan ilişkilerini saptamıştı. 1972 yılında bir süre tutkulu kalan Öcalan’ın, bir kurum’dan(?) gelen “elemanımızdır, serbest bırakılması” yazısı üzerine serbest bırakılır. Soner Yalçın’a göre bu kurum MİT’tir. Uğur Mumcu bu araştırmaları yaparken 24 Ocak 1993’de öldürülür.

Fethullahçı yapıyı A’dan Z’ye inceleyen bir diğer yazar; Necip Hablemitoğlu. Hablemitoğlu “Köstebek” adlı eserinde FETÖ’nün özellikle Emniyet birimlerinde örgütlenmesini delilleriyle birlikte ortaya koyuyor. Hablemitoğlu’nun bir diğer çalışma alanı Alman Vakıfları. Hablemitoğlu’da evinin önünde bir suikast sonucu öldürülüyor. (18 Aralık 2002)

Hablemitoğlu’nun o dönemdeki tespitleri, örgütün özellikle içişlerine bağlı polisin İstihbarat bölümlerinde kadrolandığına dair.

Kitap’ta, Gülen’in verdiği bir direktifin ne anlama geldiği hakkında Hablemitoğlu şunları yazıyor( 2006 basım, s.28)

“….şeriat doğrultusunda sil baştan yeniden yapılandırmayı ön gördükleri devletin içine sızılmasını; devlet gücü kullanarak devlet ve rejim taraftarlarını sindirmeyi, etkisizleştirmeyi ve bu amaç doğrultusunda istihbarat örgütlerinin hem haber alma ve hem de TSK’ya karşı alternatif silahlı güç olarak önemine işaret etmektedir”

“….Fethullahçılar  Türkiye’de Mevleviler, Bektaşiler, Cerrahiler gibi salt dinsel inancını yaşamaya çalışan bir cemaat değildir. Uluslararası alanda at koşturan, son derece tehlikeli bağlantılarıyla, ekonomik kaynakları ve eğitim kurumlarıyla Türkiye’nin yüz yüze olduğu en tehlikeli tehdit odağıdır. Örgütlenme modeli itibarıyla Türkiye’de eşi benzeri yoktur; örgütlenme modeli olarak, tamamı CIA denetimindeki Moon, Falun-Gong, Scientology gibi tarikatlarla benzeşmektedir………ülkemizin sadece bugününü değil, daha çok geleceğini tehdit etmektedir” (s.12)

Fethullah Gülen’in MİT ve CIA bağlantıları da söz konusu. Ergün Poyraz (2007-2014 tarihleri arasında Ergenekon kapsamında tutukluydu) “Amerika’daki İmam” adlı kitabında Gülen’in seceresini çıkarmış. Gülen’le ilgili birçok ayrıntıyı burada bulmanız mümkün. Kitapta Gülen’in 1960’lı yıllarda CIA Türkiye Masası Şefi Graham Fuller ile ilk tanışmalarından bahsedilir. Ayrıca Gülen’in MİT ile bağlantısı olduğu iddiası da vardır. (s 375)

FETÖ konusunda önemli çalışmalardan birisi de Emniyet Genel Müdürlüğünün önemli kadrolarında görev yapmış olan Hanefi Avcı’ya ait. Avcı’nın Ağustos 2010 tarihinde "Haliç'te Yaşayan Simonlar" yayımlandı. Kitabında Gülen cemaatinin emniyet teşkilatında örgütlendiğini ve telefon dinlemesi dâhil yasadışı faaliyetlerde bulunduğunu iddia etti. Avcı, Devrimci Karargâh örgütüne yardım etmek suçlamasıyla 28 Eylül 2010 tarihinde tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne kondu. Yaklaşık dört yıl tutuklu kaldı. Kitaptan bir alıntı, s579:

“Devleti kim yönetiyor? Gördüğüm manzara korkunç; Kadrolu devlet adamları devleti yönetemiyor, Emniyet Genel Müdürü, hatta İçi İşleri Bakanı haklı olduğunu bildiği bir kişiyi, doğruluğundan emin olduğu bir olayı ya da bir davayı savunamıyor, güvendiği ve inandığı adamları tuzağa düşürülüyor, haysiyetleri ile oynanıyor, ama onlar bu kişilere sahip çıkamıyor”

Sözünü ettiğim bu kitapları okumadan, darbeye geldiğimiz bu günleri sağlıklı değerlendirmek pek olası değil.

Sonraki bölüm “darbeden sonra” şeklinde devam edecektir.

Sağlık ve huzurla kalın…

 

 
Toplam blog
: 136
: 2817
Kayıt tarihi
: 20.03.11
 
 

Duyarlı olduğum konularda; düşündüklerimi, bildiklerimi ve birikimlerimi paylaşmak üzere burada b..