- Kategori
- Güncel
- Okunma Sayısı
- 1209
Darwin Evrim kuramıyla hangi Tanrı anlayışını yıkıyor?

2009 Darwin yılı ve 12 Şubat Darwin günü kutlu olsun...
<ı>“Darwin, bilimsel namus ve ahlâkın birı>
<ı> heykeli sayılmaya değer.”A. Adnan ADIVARı>
Felsefede birbirinden farklı anlayışlar ve yaklaşımlar olsa da; genel olarak Tanrı / Allah, mükemmel ve kendisinde eksikliğin varolmadığı bir varlık olarak tasavvur edilir. Ne var ki Tanrı / Allah, neliği olup gerçekliği olmayan bir kavramdır. Bundan dolayı da gerçekliği olan değil, aksine salt düşsel, düşünsel bir varlığa tekabül eder. Tamlık, mükemmellik ve eksiklikten arî olmakla nitelenmesinin temel nedeni de budur. Bu niteliklerinin yanı sıra, hep kendi kendisiyle aynı kalandır. Tüm düşünsel varlıklar gibi, zamandan ve mekandan, dolayısıyla değişmeden, gelişmeden ve varoluştan da arîdir. Gerçekliğinin olmamasının nedeni de budur.
Mükemmel bir varlık olarak Tanrı / Allah her şeye kadirdir. Bir gün iyi, güzel, doğru, sevap, vb. dediğine, bir başka gün kötü, çirkin, yanlış günah, vb. demez. Çünkü çelişkiden ve tenakuzdan da arîdir. Çelişki bir eksikliğin göstergesidir ve mükemmellikle bağdaşmaz. Tıpkı yalan söylemek gibi. Kendisinin dışındaki tüm varlıkların varlığa gelmesinin nedeni ve yaratıcısı olan Tanrı’nın yalan söylemesi gibi, kin gütmesi, kızıp öfkelenmesi de bir eksikliktir. Keza, kendi yarattıklarına tuzak kurması da… Öte yandan, her şeye kadir olmasına rağmen, kendi yarattığı bir varlığa, çoğalmak için, daha sonra günah olarak niteleyeceği ensest seçeneğinden başka çıkar yol bırakmamak da bir eksikliktir. Bu Tanrı’nın mükemmelliği ve tamlığıyla bağdaşmaz. Böyle bir Tanrı tasavvuru, Tanrı kavramının neliğine de aykırıdır. Tanrı’nın eksiklikli ve acz içinde olduğunu düşünmektir.
İşte “Adem ile Havva” kabulüne dayanan “yaratılış” yaklaşımı da tamlık ve mükemmellikten arî ve eksiklikle kaim bir Tanrı tasavvurunun ürünüdür. Çünkü her şeye kadir bir varlığın, kendi yarattıklarına günahtan başka seçenek bırakmaması ya da bırakmadığının düşünülmesi, “hikmetinden sual olunmaz” dense de, onun neliğine aykırıdır.
Buradan hareketle, Darwin, herhangi bir Tanrı anlayışını, tasavvurunu yıkmayı düşünerek başlamadı bilimsel çalışmalarına. Ama O, bunu düşünmese ve böyle bir kaygı taşımasa da, Evrim kuramıyla, Musevilikle başlayıp Hıristiyanlık ve İslamiyet’le devam eden bu eksiklikle malûl Tanrı anlayışını yıkmaktadır. Özellikle de insanın yeryüzündeki serüveni, yani “Adem ile Havva” konusunda geçerlidir bu. Zaten Tanrı, eğer varsa ya mükemmellik ve tamlıkla kaim olarak vardır ya da yoktur; hiçtir.
A. Adnan Adıvar’ın, “bilimsel namus ve ahlâkın bir heykeli sayılmaya değer” dediği Darwin, Evrim teorisiyle, mükemmellikle kaim, tam ve eşsiz bir Tanrı anlayışını yıkmamıştır. Aksine, eksiklikle, çelişki ve tenakuzla malûl, öfkelenen, kızan, yarattıklarına tuzak kuran, bir gün mûbah saydığını bir başka gün günah sayan bir Tanrı / Allah tasavvurunu yıkmıştır. Bundan dolayıdır ki, Darwin ve Evrim teorisine en şiddetli tepkinin, hakaretlerle bezenen öfkenin, böylesi eksikli bir Tanrı tasavvuruna sahip kesimlerden gelmesi ne rastlantıdır ne de nedensiz.
Ama onlara rağmen, 2009 Darwin yılı ve 12 Şubat Darwin Günü şimdiden kutlu olsun, aklın ve bilimin aydınlığını yitirmeyen herkese. Çünkü bilim, Darwinler, Galileolar’la, aklını paranteze almışların dogmalarla yarattığı karanlığı, bu dogmaları yıka yıka aydınlatmayı sürdürüyor ve sürdürecek de… Hem de her şeye rağmen!
1 İlgilenenler için, bu yazının daha geniş bir versiyonu, http://www.atalaygirgin.blogspot.com adresindeki “Felsefenin ışığında / Felsefece” adlı sitemde, aynı başlıkla yer almaktadır.
· Felsefe Öğretmeni; http://www.atalaygirgin.blogspot.com
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Evrim kuramınını anlatan Richard Dawkins sitesine İnternet erişiminin yasaklı olduğu bir ülke burası. Yaradılışla ilgili kitapların, sergilerin sokaklarda metro ve garaj girişlerinde kamuoyunun ilgisine ve bilgisine serbestçe sunulduğu, yaratılış atlaslarının adreslere postalandığı ama Aklın ve bilimin aydınlığının yok sayıldığı. esenkalın.
Ezgi Umut 09.02.2009 2:39Merhaba Atalay bey çok güzel ve bence son derece objektif, bilimselliğe uygun bir blog. Elinize sağlık. Sevgi ve selamlarımla
Matilla 07.02.2009 7:45- Cevap :
- Merhaba; Teşekkür ederim düşünceleriniz için... Hoşçakalın 07.02.2009 11:41