Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '10

 
Kategori
Spor
 

Daum şapkadan tavşan çıkarsa ne olur?

Daum şapkadan tavşan çıkarsa ne olur?
 

Daum Fenerbahçe’nin bir şansıydı; hatta bu sene şampiyonluğa ulaşabilmiş olsa bundan sonraki sezonların da en büyük favorisiydi.

Ancak...

Daum öyle bir yere geldi ki artık onun arkasında durabilmek çok zorlaştı. Kaçan şampiyonlukta onun etkisi ne kadardır bu hâlâ tartışma konusudur. Fakat Fenerbahçe gibi bir camiaya üst üste iki kez aynı şeyi yaşatmış bir teknik adamın takımın başında kalabilmesi için şapkadan tavşan çıkarması bile yetmez.

Daum nerelerde hata yapmıştır?

Fenerbahçe’nin Manchester United’dan 6 gol yediği maçı unutabilen var mı? Fenerbahçe o karşılaşmada İngiliz efsanesini sahasına hapsetmişti. Özellikle ikinci yarıdaki üstünlüğü göz alıcıydı. Ancak yine aynı yarıda sahasına atılan uzun toplar, orta sahasının boşalması nedeniyle Fenerbahçe o maçı açık farkla yitirmişti.

Fenerbahçe-Beşiktaş karşılaşması Daum’un teknik adam zaafiyetinin bir başka örneğiydi. Fenerbahçe o karşılaşmada Beşiktaş’a sahayı dar etmesine hatta rakibine büyük takım olduğunu unutturmasına rağmen maç dramatik biraz da diğer takıma psikolojik üstünlük sağlayacak bir şekilde kaybetmişti. Fenerbahçe bir türlü Beşiktaş’tan daha fazla gol atamamıştı. Hani bu sene Trabzonspor’a son maçta atamadığı gibi.

Peki esas mesele atamaması mıydı yoksa çok kolay gol yemesi miydi?

Galatasaray-Fenerbahçe kupa finali! Galatasaray’ın son on senede çıktığı yegane final. Galatasaray taraftarı Fenerbahçe’nin kupa kazanamamasını aşağılama malzemesi yapıyorsa da Galatasaray’ın on yılda bir final oynamış olmasının altını özenle çizmek gerek.

Konumuz bu değil...

Anelka’nın bonusu olarak gelmiş Ribery’nin Fenerbahçe’yi bitirdiği karşılaşma yine bir Daum klasiğiydi. Orta sahası boş, geride iki ya da bir futbolcu ile yakalanmış Fenerbahçe defansı Galatasaray’dan beş gol yedi. Üstelik 3-0’dan yine maça ortak olacak gibi futbol oynayarak. O karşılaşmada Mondragon’un çizgi üzerinde nasıl devleştiğini unutmak mümkün mü?

Fenerbahçe o gün de rakibinden daha az gol attığı için sahadan büyük bir hezimetle ayrılmıştı.

Bu sezon Gaziantep’te oynanan ve 1-0’dan kaybedilen karşılaşma teknik direktörlük zafiyetlerinden biriydi.

2-0’day yitirilen Bursaspor maçını, rakibi şampiyon olduğu için sayamıyoruz. Fenerbahçe’nin o maçı kaybetmediğini, Bursaspor’un bileğinin hakkıyla kazandığını söyleyebilmek ve kabullenmek gerekiyor!

Trabzonspor kupa finali başlı başına hataydı.

Bütün bu maçlar Fenerbahçe’nin çok önemli final maçlarıydı ve Daum bunların hepsini kaybetti. Üstelik rakipleri karşısında çok iyi futbol oynamasına rağmen onlara karşı ciddi psikolojik üstünlükler vererek.

Daum’un istatistiklerine baktığınızdaysa Fenerbahçe’nin en gösterişli ve başarılı teknik adamı olduğu ortaya çıkacaktır.

Ortada böylesi bir çelişki varken Fenerbahçe camiasının Daum’a bir sene daha tahammül etmesi düşünülebilir mi?

Genel tabloya baktığımızda çok başarılı; sonuçta Fenerbahçe’ye çok şeyler kaybettirmiş bir teknik adamdan söz ediyoruz.

Evet, bu sezon kadrosu çok iyi değildi. Ancak 2006 yılındaki; Alex’li, Anelka’lı, Appiah’lı, Aurelio’lu, Tuncay Şanlı’lı, Luciano’lu kadro için çıkıp Türkiye standartları için yetersizdi demek mümkün değildir. Bu kadronun başarısız olduğunu da söylemek haksızlık olur ancak Denizlispor engelini aşamadığı için Galatasaray’a tarihi bir başarı yaşatmıştır.

Daum’un takımın başında kalması zor peki buraya kadar anlaşıldı. Ancak Daum’a alternatif kim olabilir?

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..