Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '09

 
Kategori
Siyaset
 

Davos'da maskeli balo!

Davos'da yaşananlara bakarak "Vay be Helal Olsun, Bize de bu yakışırdı" tarzında yapılan yorumları okurken aklıma daha önce merak edip de okuduğum HAMAS'ın kuruluş bildirgesi geldi...

Ne alaka diyeceksinizdir?

Yıllardır Alemin En Başarılı iktidarı AKP tarafından HAMAS'a verilen desteği hepimiz biliyoruz. Ne diyorlar sürekli olarak; HAMAS halk tarafından seçilmiştir, onun için Ortadoğu Barış sürecine dahil edilmelidir. Herkes başta İsrail bunu kabullenmelidir.

Pekiyi HAMAS'ın 18 Ağustos 1988'deki Kuruluş Bildirgesi'nde ne yazıyor;

Önce girişten başlayalım;

"Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; marufu emreder, münker olandan sakındırır ve Allah'a iman edersiniz. Kitap Ehli de inanmış olsaydı, elbette kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler vardır, fakat çoğunluğu fıska sapanlardır. Onlar size ezadan başka kesinlikle bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşırlarsa size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez. Onlar (yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ahdine ve insanların (müminlerin) himayesine sığınmadıkça kendilerine zillet (damgası) vurulmuştur; Allah'ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkûm edilmişlerdir. Çünkü onlar, Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Bu da, onların isyan etmiş ve haddi aşmış bulunmalarındandır." (A-li İmran 110-112)

İsrail, İslâm, ondan evvelkileri yok ettiği gibi sadece onu da yok edinceye kadar varolacak ve varolmaya devâm edecektir. (Şehid İmam Hasan el-Benna)

İslam Dünyası ateş içindedir. Birimiz bir diğerini beklemeksizin ve suyun azlığına bakmaksızın onu söndürmek için biraz su dökmeliyiz (Rahmetli Şeyh Ahmed el-Zahavi)

Barışçıl Çözümler, Girişimler ve Uluslar arası Konferanslar başlıklı Madde 13'e bakalım;

Madde On Üç

Girişimler bir başka deyişle barışçıl denilen çözümler ve uluslar arası konferanslar İslami Direniş Hareketi'nin prensipleriyle çelişir. Filistin'in herhangi bir parçasını suistimal etmek direkt olarak dinin bir kısmıyla çelişir. İslami Direniş Hareketi'nin milliyetçiliği onun dininin bir parçasıdır. Hareket'in üyeleri bundan beslenmektedir. Onlar kendi anayurtlarında Allah'ın kelimesini yükseltmek uğruna savaşmaktadırlar. "Allah'ın vaadi yakındır fakat insanların çoğu bilmezler"

Şimdi ve daha sonra, Filistin'deki sorunu çözmek için uluslar arası konferanslarda toplanma çağrıları devam ede gelecek. Bazıları kabul edecek, diğerleri bu çağrıyı reddedecek, bu ve buna benzer sebeplerden, bir veya birkaç şartla konferansta bir araya gelmeye ve ona katılmaya razı edilmeye çalışılacak. Konferanslara katılacak parti ve grupların Müslümanların yaşadığı problemler karşısında geçmişte ve günümüzde takındıkları tavır bilindiğinden dolayı, İslami Direniş Hareketi, bu tür konferansların; isteklerin farkına varma, hakları iade etme ve ezilmişlere adil olma kapasitelerinin olmadığına inanıp onları kaale almaz. Bu tür konferanslar sadece Müslümanları hakem kılıp kafirleri Müslümanların topraklarına yerleştirmenin tek yoludur. Kâfirler müminlere ne zaman adil davrandılar ki?

Sen onların milletlerine tabi olmadıkça ne yahudiler, ne de hıristiyanlar senden asla hoşnud ve razı olmayacaklar. De ki, gerçekten de Allah'ın hidayeti, hidayetin ta kendisidir. Şânım hakkı için, sana vahiyle gelen bu kadar bilgiden sonra, kalkıp da onların arzu ve heveslerine uyacak olursan, sana Allah'dan ne bir dost bulunur, ne de bir yardımcı. (Bakara 120)

Filistin'deki sorunun cihad dışında başka bir çözümü yoktur. Resmi teşebbüsler, girişimler, öneriler ve uluslar arası konferansların tümü zaman kaybı ve faydasız çabalardır. Filistinli İnsanlar, kendi geleceklerine, haklarına ve kaderlerine razı olup onunla oynamayı daha iyi bilirler. Aşağıdaki şerefli hadiste de belirtildiği gibi;

"Suriye halkı O'nun toprağında Allah'ın kamçısıdır. O, onların aracılığıyla dilediği kulundan intikamını alır. Münafıkların, müminler karşısında galip gelmeleri düşünülemezdir. Münafıklar gerçekten keder ve umutsuzluk içinde öleceklerdir."

Evet, şimdi gerçekçi olalım...Tüm yaşananlar, bağırmalar, çağırmalar, ölen masum bebeler, posta koymalar yukarıda sıralanan Maddeler ışığında ne anlam ifade etmektedir?

Bundan pay çıkarmaya çalışanlar ve izlenen politikaları savunanlar bunun bir Maskeli Balo olduğunu görmezler mi? Duymazlar mı? Okumazlar mı?

 
Toplam blog
: 115
: 586
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

Tarsus Amerikan Lisesi (1984) O.D.T.Ü - İnşaat Müh. (1989) SUNY at Buffalo - Yüksek Lisans (1992) 19..