Davostaki öfke nöbetinin tek sorumlusu Kemal Kılıçdaroğlu'dur

Tayyip Erdoğan İstanbul Belediye Başkanı iken yaptığı her türlü usulsüz davranıştan yargılanmayı kabul etmeyerek Dokunulmazlık zırhına girerek şimdilik kurtulurken, yerine İstanbul da bıraktığı ekibi usulsüzlükleri usulüne uygun şekilde devam ettiriyor…

Hani deriz ya eğrisi doğrusuna denk gelir diye… Deniz Baykal parti içinde sivrilen ve halk tarafından kendisine rağmen çok sevilen daha doğrusu “doğru adam” arayışlarına parmakla gösterilen Kemal Kılıçdaroğlu nu İstanbul belediye başkan adayı olarak açıklayınca…

İşte ateş bacayı o zaman sardı…

Meclisteki grup toplantısında bir belediye başkan adayını muhatap alara yermeye çalışarak komik duruma bile düşmeyi göze aldı, mağrurluğu ile övündüğümüz Sayın Tayyip Erdoğan…

Ama bu çıkışlarla yeterli etkiyi alamadığını o da anlamıştı…

Seçim öncesinde İstanbul rüzgarı değişirse Ankara nın da el değiştirmesi an meselesiydi…

İşte o andan sonra ipliğin pazara çıkması, usulsüzlüklerin bir bir ortaya çıkması ne iktidar bırakırdı ne de saltanat...

Bu düşünceler adamın kafasını nasılda kurcalar ve kemirir tahmin edebiliyoruz…

İşte bir anda öfke nöbetine girerken Türkiye yi nereye sürüklediğinin farkında değildi ne kendisi ne de yandaş medyası…

Tabii ki insanların haksızca, çoluk çocuk genç yaşlı öldürülmesini kabul edemeyiz…

Ancak siz tüm imkanlar elinizdeyken İsrail e hiçbir ekonomik yaptırım kararı almayacak yada alamayacaksınız. Sonra da Dünya televizyonlarının önünde Şimon Peres e bağıracak ve Tribünlere oynayacaksınız…

Yandaş medyanız ve belediyeleriniz de araçlarla, metroları sabaha kadar çalıştırarak, türbündeki hedef kitleniz ile sizi Yeşilköy de bir kahraman gibi karşılayacak… Ne güzel…

Artık belediye seçimlerinde %40 ı garantiledik diye düşünenlere seslenmek istiyorum…

Bakın neler olacak…

İsrail ve Dünya Yahudi örgütleri iş yapmak adına bize her türlü şirinliği göstereceklerdir. Bu bizimle iş yapmak ve bizim üzerimizden para kazanmak amacıyla gittiği yere kadar götürülecektir. En güzel örneği ise Şimon Peresin vakit kaybetmeden özür dilemesi ve Ankara daki İsrail Başkonsolosunun açıklamalarıdır…

Bundan sonra ise;

En kısa zamanda Ermeni soykırım iddiaları gündeme yeniden gelecek ve Amerikan Başkanı bunu süratle onaylayacaktır. Bundan sonra ise tazminat davaları ile Türkiye büyük miktarlı ödemelere mahkum edilmeye başlayacaktır…

Ardından bizim terör örgütü dediğimiz ve Türkiye ye zarar veren tüm oluşumlar el altından ve göstere göstere desteklenecektir…

Ayrıca Türkiye nin borçlanması aşamalarında kredilerini yenileyen bankalar Yahudi lobisi tarafından engellenecek ve Türkiye borçlarını yenileyemeyecektir…

Kemal Kılıçdaroğlu bunlara neden olacağını bilse İstanbul Belediye Başkanlığına aday olur muydu acaba…