Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Davulcu krizi

Davulcu krizi
 

Dün akşam iftar yemeğimizi hazırladım, ezan okundu ve Mert' le birlikte orucumuzu açtık. Tam çorbamızdan bir kaşık aldık, sokaktan davul sesleri gelmeye başladı.

Başımıza geleceği anladım ve hiç istifimi bozmadan, kendimi annemin memleketten getirip İstanbul' dan gönderdiği tarhana çorbama verdim.

Nasıl vermezdim ki mis kokulu bir çorba ve üstünde kızarmış ekmek, yine memleketten getirilerek kilometrelerce yol kat edip bana ulaşan köy peyniri.

Annemler ona küpecik peyniri diyorlar. Sonundaki 'CİK' eki sanırım peynir kabının küçük olmasına istinaden ilave edilmiş şirin bir ek. Değilse de şimdi ben uydurdum.

Sonrasında olanlar oldu ve kapının zili acı acı çalmaya başladı. Mert kapıyı açmak için davrandı, 'boşver otur yemeğini ye' dedim.

'Anne belki babamdır' dedi...‘Hacdan gelmedi ya anahtarı var açar girer' dedim.

'Anne oruç sana yaramıyor sen oruç tutma' diyip pis pis sırıttı ve giderek kapıyı açtı.

Karşımızda elinde davulu olan hayli esmer bir arkadaşımız. 'Bahşiş topluyorum abla' dedi ve elinde kirden pastan görünmeyen bir kağıt parçasını gözüme doğru uzattı.

Her ne kadar görmesem de o kağıdı andıran nesnenin yetki belgesi olduğunu düşündüm.

Adama çıkıştım 'iyi de kardeşim tam iftar vakti olmaz ki, zaten karnımız öldü açlıktan' dedim. Adam 'abla öğlende çıktım ancak geldim' dedi. Sanki ertesi gün gelse günaha girecek...

Zaman geçiyordu ve karnım zil çalıyordu, davulcuyla daha fazla polimeğe girmeden parasını verdim gitti.

Kapıya hergün eline davulu kapan geliyor ve hepsinin elinde sözüm ona yetki belgesi var. Bu belge sebil olmalı ki herkesin elinde var. Bi bizim elimizde yok.

'Her gelene bahşiş veremem ki kaç tane davulcusu var bu mahallenin' diyorum, 'abla o kadar çalıyoruz' diyor.

Çalma kardeşim çalma. Zaten davul mu çalıyorsun teneke mi çalıyorsun belli değil. Hem ben zaten senin davulunun sesiyle uyanmıyorum ki, saati kuruyorum ona göre kalkıyorum.

Mahallede davul çalarken bana mı sordun da çalıyorsun...Tövbee tövbee...

Zaman zaman kaybettiğimiz değerleri konu alıyorum ama bu ramazan davulcusu olayı artık baymaya başladı. İlle de bu geleneğimiz sürsün deniliyorsa davulculara eğitim verilsin ve yetki belgesi de mahalle başına bir kişiye verilsin.

Belki de zaten her mahalleye bir davulcu düşüyor da bizim mahalle bereketli midir nedir anlamadım ki. Daha da ramazanın bitmesine var.

Benim korkum para vermek falan değil, çıkardıkları kuru gürültü ve daha da önemlisi para toplamak için seçtikleri uygunsuz vakit.

Çok merak ettiğim bir konu var, bu davulcular ramazanın bitmesiyle ne iş yaparlar ne yer ne içerler, sigortaları var mıdır?

Benimki de laf yani. Sanki ülkede her çalışanın sigortası var da...

Neyse ciddi konulara hiç girmeyelim aç karna, zaten sahura da kalkamadım. Hadi saati duymadım dün ezan saati para verdiğim davulcu nerdeydi ev ahalisi olarak aç kalırken?

Mert haklı galiba, benim aç halim hiç çekilmiyor.

İyi bayramlar.

http://www.esmakahraman.com/davulcu-krizi/

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..