Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '12

 
Kategori
Ramazan
 

Davulun sesi hoş gelmiyor!

Davulun sesi hoş gelmiyor!
 

"Davulun sesi uzaktan hoş gelir" sözünü hepimiz biliriz. Ama, ne yazık ki sahurda çalınan davulun sesi ne uzaktan ne de yakından hoş gelmiyor.

İlkokul yıllarımda Gülten Dayıoğlu'nun Fadiş adlı çocuk romanında, eski ramazanları, çocukların maniler söyleyerek dolaşan davulcuyla kapı kapı gezip, mendillerini yemiş ve bozuk para ile doldurduklarını özenerek okumuştum. Bir de anne babamdan dinlemiştim eski ramazan davulcularını.

Yıllar sonra davulcuların yeniden ramazanda dolaşacaklarını okuyunca, doğrusu başta pek sevindim. Ancak, birçok kişi gibi sevincim kursağımda kaldı. Davul çalmaktan bihaber davulcuların biteviye "Güm güm" davulu döverek dolaşmaları, yalnızca ramazanın ortası, sonu ve bayramda ısrarla hanelerden para toplayan davulculardan başkasına fayda getirmedi. İzmir'de sokaktan geçen davulcunun gümbürtüsüne yol kenarında park edilmiş otomobillerin alarmları da eşlik ederdi... Gerçi yakındaki caminin hoparlöründen gelen aşırı yüksek ve boğuk ezan sesine kıyasla daha az rahatsızlık veriyordu. İzmir Özkanlar pazaryerine yakın oturduğumuzda henüz bebek olan oğlum, her sabah ezanını duyduğumuzda ciyak ciyak ağlamaya başlardı. Bu yüzden yaz sıcağında bile sabah ezanından önce yatakodası tarafındaki pencereyi kapatmayı ihmal etmemeye çalışırdım.

Yaklaşık 2 yıldır Güllük'te (Milas) yaşıyorum. Bekarlık zamanımda, ekim ayı sonlarına rastlayan ramazan bitiminde, buradaydım. Bir davulcu, yayan, mahalleleri dolaşarak "kibar kibar" davulunu çalar ve pek de hoşuma giderdi. Ancak, geçen ve bu yılki ramazan davulcusundan oğlumla birlikte şikayetçiyiz! Açık pencereden gelen davul sesini daha uzaklardan duyar duymaz, içimden "Eyvah oğlum uyanıp ağlayacak mı?" diye yüreğim ağzıma geliyor. Nitekim ramazanın ilk birkaç günü derin uykusundan uyanmayan oğlum, iki gecedir davulcunun sesini duyar duymaz "Anneeee!" diye çığlık çığlığa uyanıyor ve ağlayarak yanıma geliyor. Ben genelde ya uyanık oluyorum ya da yataktan fırlayıp onu sakinleştirmeye çalışıyorum. Davulun sesi uzaklaştığı halde korkusu geçmeyen oğlum, sahur sofrasında bana eşlik edip yatıyor.

2000 senesinden bu yana gebelik ve lohusalık dönemim dışında ramazan orucumu aksatmadan tuttuğumu belirttikten sonra ekleyeyim: Oruç tutan var, tutmayan var. Kimse tutmak zorunda değil. Sonra burası turistik bir yer, yazın nüfus ikiye katlanıyor ve bunların çoğu yazlıkçı ve yabancı turist. Hastalar, çocuklar ve bebekler var. Yaz girdiğinden beri hergün selah okunuyor. Bu yaz sıcağına dayanamayan yaşlılar ve hastaların iftarda top, sahurda davul gümbürtüsünden yüzünden kalp krizi geçirmesi işten değil! Çalar saat, cep telefonlarının saatleri gibi olanaklar var. Ben bu aralar işsiz olduğumdan genelde sahura kadar uyanığım... Be davulcu, zaten ışıkların yandığını görüyorsun, açık pencereden korkuyla viyaklayan oğlumun sesini de duymuşsundur... Hala ne diye kapı önünde, davulu patlatırcasına tokmağı vurup duruyorsun?

Alanya'da 2004 yılında, ilçede yaşayan başka dinlere mensup kişilerin rahatsız olacağı düşüncesiyle, sahurda iftar çalınması Belediye Encümeni kararıyla yasaklanmış. Gelenekleri yaşatmak isteyen esnaf da bu sefer iftarda davul zurna çaldırmaya başlamış. Güzel, bence sakıncası yok. Güllük ve başka yerlere örnek olsun.

Ramazanda davulu ve milletin kafasını patlatırcasına, (mani okumasından geçtik) hiçbir tempo tuturamadan çalan davulcu istemiyoruz!!! Ramazanı kabusa, eziyete dönüştürmeyin yahu!

 

Gülçin ERŞEN - 25 Temmuz 2012 / Güllük 

 
Toplam blog
: 134
: 869
Kayıt tarihi
: 06.07.11
 
 

Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu (İletişim Fakültesi) Radyo ve Televizyon Bölümü mezun..