Davutpaşa kışlasından üçlemeler [1976]

ÇIRPINIŞ

Her gece kadehlerdir yoldaşım

Neşeden sanma kederdendir

Yapayalnızsan terk edilmiş

O tebessümlere aldanmış

Bıkmışsın hayattan ümitsizce

Dönmüşsün pusulasız gemiye

Sağa, sola karaya

Fırlatır o azgın dalgalara

Bırakır mı seni azgın dalgalar

Faydasızdır ahlar, vahlar

Dermansızdır çırpınmaktan kolların

Gezdirirsin gözlerini şöyle

Kim gelir ki?

Bekle.

Çırpınırsın son anında çaresiz

Bir çırpınış ki

Ha battın ha batıyorsun...

BİR KUŞ GİBİ

Gözlerine bakınca ben

Kalbim çarpar başım döner

Döne döne ta göklerde

Kanat açar bir kuş gibi.

Senindir o gülen gözler

Kalkıp indikçe kirpikler

Aynı hızla ne hayaller

Gelip geçer bir kuş gibi.

Anla beni dinle beni

Seviyorum inan seni

Hovardadır benim gönlüm

Konup göçer bir kuş gibi.

Tanıştığımız o pazar

Gönül hasretinle yanar

Çıkıp gül dalına konar

Naçar öter bir kuş gibi

BAKMA YOLLARA

Ne sen bekle

Şu akşamın kızılında,

Gözünde yaş, için buruk

Kalmasın yollarda gözün

Bir gün gelir umuduyla

Sabahlara dek.

Ne de ben bekleyim

Bu sabahın köründe,

Elimde saz, dilimde gurbet

Kavuşmak sana şarkılarda ki gibi

Ateşle su gibi zıt.