- Kategori
- Güncel
Dayak cennetten çıkmıştır!
Akşamki yağmurda sigaram bitti. Yatana kadar en az beş tane daha içerim. Gidip almalıyım. Almalıyım da, öyle şimşek
çakıyor ki! Şimşekten çok korkarım!
Bir kere Karabükten gelirken başıma geldi böyle. Geredeye yaklaştığımızda öyle bir yağmur başladı ki yolda araba kalmadı.
Göz gözü görmüyor. Şimşekler etrafımızda patlıyor. Mithat Bey de tedirgin.
"Kaç tane dua biliyorsun Ahmet?"
"Üç kulhu bir elham!"
"Yasini bilmiyor musun?"
" Ne bileyim böyle durumlarla karşılaşacağımı? İhtiyaç duymadım!"
"Ben de yarısını biliyorum. Devam edersin diye düşündüm!"
"Biz ufaktan gidelim Abi. Elhamı ben okuyayım kulhuleri sen oku! Senin günahın fazladır!"
Adamın beş yüz işçisi var!
O korkuyla Bolu dağında bile mola vermemiştik!
Beni o afette sigara almaya götüren tiryakiliğimdi. Sigara tiryakiliğim!
Ayaklarım bile ıslandı.
Tekel olmasaydı ben bu müskirata alışmayacaktım! Hem kendimi hem çevremi zehirlemeyecektim. Gerçi ben Tekelin
tahakkümünden on sekiz yaşında kurtulmuş, önceleri karaborsa sonra legal olarak Filip Morris tarafına intikal etmiştim
ama memleketini seven her yurttaş gibi içten içe Tekelin bu zulmüne de diş biliyordum! Bir an önce bu zulme karşı çıkacak
bir kurtarıcı bekliyordum!
Ama Heyhaat!
Gelenler benden de tiryakiydi! İki üç paketten aşağı içmeyeni memleketin başı yapmıyorlardı!
Birgün bu hesap dönecekti! Tekel akıttığı nikotinde, zifirde, alkolde boğulacaktı!
Geçen gün az daha boğuluyordu!
Yunanı İzmirde denize döktüğümüz gibi havuza döküldüler!
İyi oldu!