Dayanamıycam vallah. Söyliycem!

Biliyorsunuz 17 Ağustos 1999, saat 03:02'de merkezi Kocaeli-Gölcük olan, Richter ölçeğine göre 7.4 şiddetinde bir deprem yaşanmış, ardından bazı türbanlı kızlarımız, bacılarımız sahneye çıkarak 7.4 yetmedi mi demişti.

E demezler mi peki şimdi. Ya da hak olmadı mı? Erzurum Erzincan hattında yaşanan depremler de neyin nesi (?) diye sormak..

Cemaatlerin karıncalar kadar çok olduğu, nerdeyse 7 gün 24 saat dua edilen, zikir çekilen bu iki güzide şehrimizde son zamanlarda yaşanan depremler, ancak ve ancak HSYK’ nın yargılayabileceği bir başsavcıyı, gizli tanıklarla, ‘’özel yetkili savcı ne demekse’’ özel yetkili savcı kararları ile haksız ve adaletsiz bir şekilde içeri atmanın ya da attırmanın sonuçları olmasın.

Evet, evet. Bence öyle. Başsavcı İlhan Cihaner’ in içeri atılmış olmasını Tanrı bile kabul edemedi, içine sindiremedi ki; başsavcı içeri atıldığından beri öncü depremlerle defalarca uyardı bu şahısları ama duyan, algılayan yok. Algılamak istemiyorlar.

Yazıktır, günahtır bak. Bu öncü depremler, uyarı depremleridir belki de.... Vatanını yurdunu sevmekten başka hiçbir suçu günahı olmayan bu yurtseverleri bir an önce çıkarın içerden. Üstüne bir de özür dileyin millet nezdinde. Yoksa bu depremlerin devamı gelecek gibi... Olan binlerce cana, insana olacak. Cemaat memaat dinlemez vallaha Allah. Suçu olan kim varsa birkaç saniyede un ufak eder. Gelin siz şu başsavcıyı çıkarın içerden. Yoksa kötü olacak. Olabilir yani… Yine de karar sizin.

Benden söylemesi!