Deccal Gibi Kimler Bekliyor?

Türk siyasetinin -amiyane tabirle- ne kadar dibe vurduğunu Abdullah Gül'ün CHP'nin adayı olması söylentilerinden anlayabiliyor insan.

Erdoğan'ı alaşağa edilebilmesi için elli yıllık yol arkadaşı ve AKP'nin kurucusu, aynı zamanda bir önceki cumhurbaşkanı ve de 15 yıllık AKP iktidarı döneminde aynı oksiyeni birlikte solumuş aynı yağmurda beraber islanmış Abdullah Gül'ün aday olarak düşünülmesi ve hafızalardan geçirilmesi kadar ucuz bir siyaset düşünemyorum.

Yeri geldiğinde Atatürk'ün kurmuş ollduğu partinin başında olduğunu vurgulayacaksınız, sonra dönüp aday sıralamasında Gül'ün adaylığı alternatif'ını birinci sırada yer ayıracaksınız.

Bir kere böyle bir adayın gündeme getirilmesinin siyasetin doğasına aykırı olabileceğini öngörememek CHP'nin acizliğidir.

Pes vallahi!

Erdoğan ile Gül'ün karşı karşıya gelebileceği nasıl düşünülür anlamakta zorlanıyorum.

Lütfen CHP'yi kapatınız, Atatürk'ün ismini daha fazla lekelemeyiniz.

Aday çıkaramıyorsanız söyleyiniz, daha onurlu duruş sergilemiş olur daha Atatürk'ün kurmuş olduğu partiye yakışır.

Siyasiler, hangi parti ne kadar oy alır? hangi ittifak ile yüzde bilmem kaç oranla kazanılır? denklemleriyle bize hesap kitap ve aritmetiği öğretmeye çalışmaları bir yana dün 23 Nisan Çocuk bayramında Mecliste çocukların gözleri önünde siyasiler el işaretleri kol işaretleri konusunu işleyerek Beden Eğitimi dersini vermekten geri kalmadıar.

Ekonomi konuşun ekonomi..

Ev ekonomisi dersini işlemeye çalışınız eey siyasiler..

Sokaktaki insan iş aş istiyor sizlerden, koltuk savaşlarınızı değil!

Esnafllara sorunuz bakalım sizler için ne düşünüyor?

Çökmek üzeresiniz sistem olarak haberiniz ola!

Ne Erdoğan kurtarabilecek olası bir büyük ekonomik krizi, ne Kılıçdaroğu ne Bahçeli ne de Akşener!

Dolar tuccarları, Borsa tuccarları, Faiz tuccarları büyük ekonomik krizin kapısının önünde deccal gibi bekliyorlar.