Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Dedikodu kazanında kaynat beni

Dedikodu kazanında kaynat beni
 

Selçuk Erdem


Sabah saat beş olmuştu, pansiyonun hamağında sallanıyordum. Hamakta şöyle köşede sota bir yerde. Yıldızlara bakıyordum. En son 15 sene önce falan böyle açık havada yatmıştım. Bozcaada'da. Çok harika bir geceydi, bu hamaklı geceden harika olmasın.

O sırada 4 tane kız pansiyona geldiler ve masaya oturdular. Beni fark etmediler. Gecenin dedikodusunu yapıyorlardı. Kızlardan birisine alaka gösteren bir delikanlı olmuş. (alaka göstermek... bayılıyorum şu laflara. ) gece sohbet mohpet olmuş. Hanımkızımız kararsız kalmış ama arkadaşlarının gözü tutmuş delikanlıyı. "Ya bana biraz oynak geldi" diyor kız. "Çok dans etti diye mi diyorsun" diye sordu arkdaşları. Yok öyle değilmişte, ne öyle bir yandan barda dans ederken diğer yandan evlilik hakkında falan konuşmak falan... Yani ne alakaymış sırasımıymış... "Eda ile Tayfun'da orada tanıştılar ama bak evleniyorlar dedi bir tanesi." Bunu diyen kızın da hevesini anlamak mümkün değil. Çocuk buna alaka gösterse her şey ne kadar kolay olacak.

Ama bazı delikanlılarda giderler en zoruna olana alaka gösterirler illa. Kıstas "en zoru" olamsıdır. En güzeli, en iyisi, en kendinye uyanı falan değil. Aslında kendine uyanıdır evet, zor olanıdır kendisine uyanı.

"Eda ile Tayfun burada tanıştılar ama evlilik kararını iki yıl sonra aldılar" dedi kafası karışık zor kız. Sonrasında öğreniyoruzki zaten zor kızın arkadaşın hevesli kız çocuğu ertesi gün plaja davet etmiş bile. "Ayık kafayla da görelim kız, gün yüzünde" dedi.

"KIH KIH KIH KIHHHH" güldüler. Sanmayın ki yeriyorum. Çok tatlı kızlardı bence. Üniversiteyi falan yeni bitirmiş olamalılar. Kalkıp yanlarına gidesim, konuyla ilgili fikirilerimi söyleyesim geldi. Ama ben o hamaktan doğrulsaydım eğer "SELAMIN ALEYKÜMMM" diyerekten, hem korkar hem de utanırlardı. Kendilerini yanlız sanıyorlardı çünkü, nereden bilsinlerki hamakta telekulak var! Muhabbeti bırakıp da odalarına kaçarlardı. Yani haklı olarak. Ben çok içmiştim çünkü sevgili günlük, hamakta altıma bile işemiştim belki, kim bilirdi?

Yıldızlara baktım sonra yine ve o oynak delikanlıyı düşündüm.

"Ne şanslısın ulan hergele" dedim. "Dört kızın dedikodu partisindesin ve evire çevire konuşuyorlar şimdi seni" dedim. Galiba en güzeli de bir kızla beraber olmak değil de, o kızın ve arkadaşların diline sakız olmaktı dedim kendime.

Eski günleri özledim...

 
Toplam blog
: 295
: 733
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Bugün ölseniz mesela, ya da hafifletelim biraz hadi, bu giriş çok karamsar oldu. Bugün ortadan kay..