Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Dedikodu ve mutluluğun bağlantısı

Dedikodu ve mutluluğun bağlantısı
 

Bu bir haber yorumdur.

Haberin kaynağı tüm gazetelerin ve televizyonların yanı sıra Milliyet com.tr!

Habere konu olan ilginç bir araştırmanın sonucunu sizlerle tartışacağım.

Bu araştırma sonucunu öğrendikten sonra çok daha rahat hareket imkânı bulacaksınız.

Bakın araştırmaya;

Michigan Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, dedikodu yapmanın sağlığı olumlu yönde etkilediğini ortaya koymuş.

Dedikodu yapmak, birisinin arkasından konuşmak insan sağlığını nasıl iyi yönde etkiler diye aklınıza bir soru geliyorsa, bu soruyu aklınızdan silip atın!

Hormones and Behaviour dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, sık sık dedikodu yapmak sosyal bağların kuvvetlenmesinde önemli rol oynayıp stres seviyesini düşürüyormuş.

Bu sayede dedikodu yapanlar daha mutlu ve sağlıklı oluyormuş.

Daily Mail gazetesindeki habere göre Michigan Üniversitesi’nin araştırması, ikili gruplara ayrılan 160 kız öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiş.

Şimdi akıllara şöyle bir soru gelebilir.

Bu 160 kişilik denek grubu, bu konuya ışık tutmak açısından gerekli veriyi sağlar mı?

Çiftlere ayrılan öğrenci gruplarının ilk yarısına, birbirleriyle yakınlaşıp kaynaşmalarını sağlayacak türden sorular sorulmuş.

Diğer gruba ise botanikle ilgili bir makale verilmiş.

20 dakika sonunda, birbirlerine yakınlaşmayı sağlayacak şekilde sohbet eden öğrencilerin, botanik üzerine konuşmak zorunda kalan öğrencilere oranla daha yüksek progesteron seviyesine sahip oldukları gözlenmiş. Yumurtalıklarda üretilen progesteron, rahmi gebeliğe hazırlıyor, enfeksiyonlarla savaşıyormuş.

Şimdi bu araştırmaya kaç kişi inanır?

Gerçi biz toplum olarak dedikoduyu severiz. Ancak sıkıştığımız zaman da dedikodunun bayanlara has bir olay olduğunu söyleyerek işin içinden sıyrılırız.

Oysa ülkenin her yerinde, değişik şekillerde dedikodu yapılır!

İki kişi bir araya geldiğinde, hemen memleketi kurtarmaya soyunarak, “Ne olacak bu memleketin hali?” şeklindeki bir soruyla dedikodu başlar.

Sonra mı?

En kısa sürede memleket kurtarılır, iktidar değiştirilir, yakın çevredeki mihraklar(!) bir bir temizlenir, sağlıklı, mutlu, bol bol üreyen bir toplum olarak yolumuza devam ederiz!

İnanmayan nüfus artış hızımıza ve çocuk ölüm sayımıza bir göz atsın.

Nüfus artışımız ve doğan çocukların ölüm oranındaki yükseklik, yumurtalık hormonu progesteron seviyemizin yüksekliğinden kaynaklanıyor!

Tabi o da dedikodudan!..

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..