Dedikoduya hazır mısınız? Wiki wiki wikileaks...

Düşünün bir. Ergenekon sürecinde bir çok şahsın gizli telefon kayıtları, internet yazışmaları delil olarak kullanıldı, basına yansıdı. O dönem, bunların gayri hukuki olduğu, özel hayatın gizliliğine saldırı amacı içerdiği, hak ihlallerine sebebiyet verdiği yazıldı, çizildi. 

Gazeteciler defalarca, telekulak olayına değindiler. Bunun, devletin büyük haksızlığı olduğunu söylediler. Kendilerinin, eşlerinin dinleniyor olmasından endişe duyduklarını dile getirdiler, Emniyetin çeşitli birimlerinin bir cemaate yakın olanlarca ele geçirildiğini, burada bir dinleme merkezi kurulduğunu ve herkesin dinlendiğini iddia ettiler. 

Daha önceki yıllarda da devletin kimi kurumlarının devlet memurlarını, ticari işletmeleri, sanatçıları izlettiği ve fişlettiği söylendi. Referandum paketlerine fişlemeye yönelik maddeler koyuldu. 

Ünlü sanatçıların, siyasilerin yatak odaları görüntüleri şantaj ya da yıpratmak amacıyla yayınlandı, yine özel hayatın gizliliğinden bahsedildi. 

Buna rağmen videolar, yazışmalar Youtube'larda, orda burda yazıldı, çizildi, üzerlerine yorumlar yapıldı... İnsanoğlu hem dedikoduya, hak ihlallerine karşıymış gibi görünüp hem de bunların kaynaklarını kullandı. 

Tıpkı şimdi kullanmaya devam ettiği gibi. 

Wikileaks, İsrail'in bir oyunu mudur, ABD destekli bir kuruluş mudur ya da özgürlük savaşçısı mıdır, bilemem. Bildiğim, devletlerin birimlerine gizli ajanların sızdığı, gizli olması beklenen yazışmaları çaldığı ve tehditvari bir şekilde kamuoyuna yaydığıdır. 

Ve insanoğlunun başka işi gücü yokmuş gibi bunları tartışmasıdır. İstenen de budur, aslında. 

En büyük zaafıyla vurulmaktadır insan. "O, ona botokslu demiş, duydun mu? Berikinin 8 tane hesabı varmış, duydun mu? Örtülü ödenekten şuraya şu kadar harcanmış, duydun mu? CHP'ye şöyle demişler, AKP şu rezillikleri yapmış, duydun mu?" vesaire vesaire. 

İşin daha da komiği şudur dostlar... Başbakanın 8 tane hesabı olduğu iddiasına atlayıp soruşturma isteyenlerin, iş Yunanlı bir grubun Wikileaks afişlerine Atatürk'ün resmini koyarak altına "Arşivler tek tek açılıyor" yazmaları sonrası nasıl da tedirgin olduklarını gördük. 

Bu da tarihin bir dersidir: Kullanmaya çalıştığın silah bir gün gelir, senin başına patlayabilir. O halde o silahı kullanmayacaksın. Dedikoduya prim vermeyeceksin. Kurulan tuzağa düşmeyeceksin. Kanıtlarla, kendi bildiğin yolda ilerleyeceksin. Belgeleri de yeri geldiğinde evet soracaksın, ama wiki wiki yaparak değil, olanca ciddiyetinle.