- Kategori
- Psikoloji
Deforme ruhun
“Alışverişten nefret ederim, marka tutkum hiç yok... Hiç yok, hatta. Vitrinde bir şey görüp beğenirsem girip onu alır ve çıkarım… İnsanların hayatına umursamaz girmekten nefret ederim.. Hatta girer ve çıkarım..” nefretin basit iki açıklaması.. Ortak nokta nefreti hayatımıza dahil ederken diğer duygular gibi o da deforme tıpkı ruhun..
Kimin yanında rahatsın, var mı oyle bi kucak omuz vs... Güzel sözler söyleyip yanında durduklarından kaçı senin için her şeyi yapabilir. Baştan almak kolay mı bu kadar.. Ayın karanlık yüzüne bakmak gibi birşey.. Birşey çünkü ne olduğunu ben de bilmiyorum.. Ağlamayı unuturken gözlerim ruhum küfür sözlüğünü baştan yazdı. Nefret; insanlara, insanlığa, tanıdığımı sandığım, gözünün içine bakınca huzur bulduğum yabancılara.. Gözünü sevmek için karartırsın.. En son ne zamandı.. Ağzında tadı kaldı mı? Peki hepsinin tadı farklı mı? Yaşayanlara, uzun ilişki insanlarına sormak gerek… Kişilik analizleri, psikososyal yapıları, tabuları…Rüzgarını yitiren, kaptanı kalp krizi geçiren, miçolarının kafaları alkolden iyi olmuş, içinde dans eden hayatlarından memnun olan insanların olduğu tek kişilik gemi... Kalkıp gitti.. Bu limanda insanlara çok geldi…