07 Ekim '15
- Kategori
- Şiir
Değilmiş
Hani sen
buğulandırıp meneviş gözlerini
uzağa uzağa bakınca
baktığın yere uçuşuveren ışıltıların
birer ışıltı olmaktan çıkacaklar
ya da hiçolmadı
yüzünde oluşan
o küçücük çukurda
oturup kalacaklar
sanardım hep
elin yüzün iki gözün
gülüm gülüm gülüşün
başın yana eğik eğik
ceren ceren duruşun
“nasılsın nasılsın” diye
canlar alan soruşun
her geçen yıl
silinir puslanır
buzlu camlar ardına
perde perde saklanır
kalır
sanardım hep
dudakların
yemek yediğin
su içtiğin
arada bir
söyleştiğin
bir yer olacak
böyle alımlı
böyle öpülesi
allar alı
ballar balı
kıvrılmayacak
sana sana ulaşmanın
ateşten yolu
olmaktan
çıkacak bir gün
sanardım hep
bağcığından kurtulmuş da
gülüşüp duran
bir o yana
bir bu yana
dalga dalga
oynaşan
bir tutam saçın
kıvrılıp
durmayacak
öyle çağrılı çağrılı
ağzı yok dili yok
bir isyankar tüyler tutamı olarak
duracaklar
boynunda sadece
sanardım hep
gün geçip günler gelecek
bir soluk borusu / ses teli yapısıdır
deyip geçecektim
sesindeki çıngıya
kulağıma çarpıp ta
yüreğime yankı yankı
değmeyecek
sanardım hep
soluğun
günün birinde
yaşamı sürdürmek için
yaptığın bir eylem olacaktı sadece
böyle yalım yalım
yakmayacaktı yüzümü
sanardım hep
sanardım ki sevgili
50’yi geçende
solup gidecek bu renkler cümbüşü
bir mor örneğin
başka bir renk olacak
ya da yorgun bir mor olacaktı en azından
benimle birlikte
emekli olacak
tüm duygularım
akıllanıp uslanacak
durulup dinginleşecektim
değilmiş
değilmiş
ey sevgili
bunca yıl
her şey yerinde kaldı
şimdi
sen uzak durdun
silindi
gitti
bütün
renkoynaşları
her
yer
sarardı
sen uzak durdun
ayın
bana
bakan
yüzü
karardı
fikri coşkun