Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '10

 
Kategori
Şiir
 

Değirmen

Değirmen
 

Yoktu eskiden buğday öğüten fabrika
Değirmen kurulurdu akan suyun altına
Yüksekten su verince taşın çarkına
Döner taşlar ilahi yaradan aşkına
Kireç taşından örülmüş duvarı
Çatı yok üstünde topraktır tavanı
Bir odası var geniş bir de salonu
İki değirmen taşı durur ortada
Savaktan suyu tutarsan oluğa
Döner taş dilinde bir türküyle
Un eder, ezer sarı sert buğdayı
Değirmenci'nin ona bakan keyifiyle
İki kurşun atımı uzaklığında savak
Su olmazsa hiç dönmez çark
Arkın ucu İn önünde
Su tutmaya gider değirmenci
Seher vakti sabahın köründe
Bir kazma bir kürek var elinde
Kara kadife kilot pantol üstünde
Bir de kuşak sarmış beline
Lastik çizme yakışmış kendine
Seki tarladan inilir kır eşekle dereye
Yüklenir haşaşlı katmer ayran heybeye
Dih çüş yavaş yavaş varılır değirmene
Karabaş kuyruk sallar
Bana ne getirdin diye
Çil horoz görünce öter eşeği
Kınalı tavuk, kanat çırpar
Gıdaklar taze sıcak yumurta var deyi....
Hiç gördünüz mü siz?
Yazdığım corafyayı.
Geceleri zifiri karanlık
Gökyüzünde yıldızı bol parlaktır ayı
Genç kızlar ayakları yalın geçer
Boz bulanık akan çayı
Nöbet ne zaman bize gelecek
Hey! ! !
Değirmenci dayı?

 
Toplam blog
: 380
: 438
Kayıt tarihi
: 27.08.07
 
 

Karanlığın düşmanı Işık! Gecenin zifiri karanlığı, şafak sökerken yerini, ufukta yükselen Güneş Işı..