Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '07

 
Kategori
Haber
 

Değişemeyenler, değiştirilir

Değişemeyenler, değiştirilir
 

Saat 21:51. Milliyet.com.tr'de beş adet manşet var. Manşetlerin vermek istediği mesajın, derinlemesine bir analizi bizi nerelere kadar sürükler acaba?

Bu haber manşetleri özetle aşağıdaki gibidir. Gibi değil tamamıdır.

1. Birinci başlık; "Cumhurbaşkanına eşli davet yapılmıştı, Abdullah Gül, resepsiyona katılmadı".
2. İkinci başlık; "Gölette facia. Yedi kız çocuğu boğularak öldü."
3. "Cezaevinde çete savaşı."
4. "Kuşağının en iyi tenorü Pavoretti öldü."
5. "Sıcaklık 6 derece düşecek."

Haberlerin dikkat çeken özelliği manşetindedir. Birçok haber manşeti, aslında okurlarına bir şeyler demek istemektedir. Haberi de manşet okutur.

Gazete veya e- gazete manşetini okuyan, gerekli mesajı çoktan kendi harddiskine kaydetmiş, ileride bir kalıp olarak kullanılmak üzere bilinç altına iteklemiştir.

Aslında gazetenin veya haber sitesinin kendi siyasi bakış açısını, eleştirisel bir bakışla kendi süzgecinden geçirip, evrensel ilkelerle karşılaştıranlar için, manşetler bir sürü anlam içerir.

Bir bakışta anlarsın manşetlerin verdiği mesajı. Eğer derinliğine düşünürsen ve genellersen elde edeceğin sonuçlar bazen tüylerinizi ürpertebilir.

Tabi bu herkesin bakış açısına göre değişebilen niteliktedir. Fakat, manşetin sonuçta tek bir anlamı vardır, hazırlayana göre.

Yerel düşünenler ve kendini yerellikle kalıplayanlar için manşetlerin anlamı sınırlı kalır. Fakat ülkemizin neden 20. yüzyılı pas geçtiğini sorgulayanlar için manşetler çok derin anlamlar içerir.

Manşetleri ve manşetlerin ne demek istediğini diğer gelişmiş ülkelerdeki yaşamla kıyaslayanlar veya yerellikte kalsa bile, birazcık olsada düşünenler “Benim hayatımda ne değişecek? Bu tür düşünceler yaşamıma neler getirecek?” diye manşete bir sorgusal alan ekleyecektir.

Yaşam felsefesinde, ilkeler bazında olaylara bakanlar, ister istemez düşüneceklerdir ülkemizin, neden hala Yunanistan’ın “yaşam kalitesi” sıralamasında altında kaldığımızı.

Asıl sakatlık, olaylar üzerine ve yapılabilecek en büyük sakatlık olan, insanlar üzerinde yoğunlaşarak manşet hazırlamaktır. Manşet hazırlayanlar bunu çok iyi bilirler.

Sistemin üzerine genel bir bakışı, sosyolojik ve ekonomik olarak yorumladığımızda, manşetlerin ve manşetlerden geçinenlerin felsefesini ve ne yapmak istedikleri açıkça ortaya çıkmaktadır.

Yukarıda beş manşet vardır. Hangi gözlükle olaylara baktığınızı belirleyecek, çok güzel örneklerdir.

Hangi gözlükle bakarsanız bakın. Baktığınız gözlük kendinize göre doğru bir gözlüktür.

Ama, unutmamak gerekir, asıl doğru; “evrensel ölçülerle kıyas kabul eden doğrulardır. Doğru yerelliğe göre değişmez” . Aksi halde bu bilimi, aklı inkâr etmekle aynı şeydir.

Buna rağmen alınan mesajlarda, ve gerçekte bize verilen kalıplarla, manşetleri kendimize göre pekala haklı nedenlerle hamur gibi yoğurup, istediğimiz gibi pişirebiliriz.

Ne yazık ki kendi doğrularımız, evrensel ölçülerin yanında “Dam üstünde saksağan” kalsa bile bunu kabul etmekte epeyce zorluklarımız çıkacaktır.

Buda Temel Hak ve Özgürlüklerin ülkemizde ne kadar benimsendiği ile doğru orantılıdır.

Yerellik içinde kalıp kendi kendimize böbürlensek bile, ne Dünya nede Türkiye olduğu yerde sayacaktır. Gelişen dünya gelişmeye direnenleri, değişime zorlayacaktır. Çünkü bu aynı zamanda Allah’ın koymuş olduğu bir kuraldır.

İnsanlar, toplumlar ve ülkeler için bir evrensel kuralda benden.

“Değişemeyenler, Değiştirilir”

Foto: en blonca y negro

 
Toplam blog
: 144
: 899
Kayıt tarihi
: 06.02.07
 
 

Gazete ve kitaplara hep tersten göz atar, daha sonra okumaya başlarım. Bu özelliğim devrik cümlel..