Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Temmuz '08

 
Kategori
Güncel
 

Değişen dünya

Değişen dünya
 

“Siyasi görüşünü açıklamaktan çekinmeyen Lale Mansur "Söz Sende" programında "’Ben müslüman değilim’ dedi.

Ben TV lerde yapılan konuşmalarda, siyasetçilerin seçim toplantılarında çok sık kullandıkları bir sözün doğruluğundan ve gerekliliğinden kuşku duyarım, bu “yüzde 99 u Müslüman olan Türkiye” diye başlayan cümlelerdeki sözdür. Bu demokrasiyi savunan, fikir ve inanç özgürlüğünü savunan birine yakışmayan bir cümledir. Bir baskı cümlesidir, bir ayrımcılık cümlesidir. Müslüman olmaktan dolayı, yaşamın katmanlarını etkileyen bir cümledir.

Ne yansız bir istatistik vardır bu ülkede inançlarımızın ne olduğunu tespit eden, ne de başka bir dine mensup olanın kendini açıklayabilme cesareti. Yıllarca çingene vatandaşlarımızın , çingene olduğunu açıklamaktan çekinmesi gibi. Çünkü yüzde 99 u Türk ve Müslüman olan bir ülkede yaşadığımız inandırmacası çok etkin bir söylemdi. Daha yeni yeni birileri, kendini Çingene, Kürt hissettiğini söylüyor.

Müslüman olmayanın Türk olmadığını söyleyecek kadar ileri giden düşünürler(!) de çıktı.

Kendini ne hissetmen, nasıl hissetmen gerektiğini empoze eden bir devlet konumundan, kendini hür hisseden bir millet konumuna geçmenin zamanı geldi. Yaşadığımız tüm sancılar, tüm bu değişimlere hazırlıksız yakalandığımız içindir. Bireylerin aptal birer koyun, devletin çoban olduğunu düşündüğümüz içindir.

Artık birbirimizi anlamakta zorluk çekiyoruz. Anlamak için çaba göstermiyoruz. Korkularımızı yok edecek bir anlayışla yönetilmiyoruz. Komplo teorilerine “hadi canım sen de” diyemiyoruz.

Lale Mansur bir tiyatro oyuncusu, cesur bir şekilde neye inandığını ifade etmiş. Demek ki bu ülkede başka türlü inançlar da varmış, yöneticiler kimin ne olduğundan ziyade, Türkiye’de yaşayan “insanlar”ı anlamaya gayret etseler, ve muhalefet de bhu anlamanın içerisinde yer alsa tüm gerginlikler ortadan kalkar.

Emperyal devlet yönetme yeteneği ve becerisi olan bizlerin en büyük sıkıntısı, değişimleri anlamamaktır. Değişimi anlayanlar, değişime katkıda bulunanlar dünyada kalıyor. “Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar kalması” için değişimin mahiyetini kavramak gerekir.

Değişimin en büyük sonucu dünyanın küçük bir köy haline gelmesidir.

Mikro milliyetçiliğin tehlikeli boyutta güç kazanmasıdır.

En tehlikeli ve hasar verici teknolojilere bireylerin ulaşabilir hale gelmesidir.

Bildiğimiz her şey eskidi, neredeyse geçersiz hale geldi. Tam Mevlana’nın sözü gibi “Dün söylenenler dünde kaldı cancağızım, bugün yeni bir şeyler söylemek lazım”. Kimlerin ne söylediğine dikkatlice bakın. Ve aşağıdaki dünya ile ilgisini araştırın.

Küçülen dünyada terör rutin suç haline geliyor.

Birey hakları devlet kavramının önüne geçiyor.

Bireyini aşağılayan Ortadoğu devlet anlayışı sarsılıyor.

AB mevzuatı ile başlayan bir evrensel hukuk anlayışı oluşuyor.

Tehlike ve tehdit kavramları evrensel anlam kazanıyor.

Doğal enerji kaynakları tükeniyor.

Üretilen besinler yetersiz hale geliyor, aç sayısı artıyor.

Bakalım ülkemizin güncelini düzenleyenler bunların farkına varıyorlar mı? Lale Mansur ilşe başlayıp geldiğimiz yer dünyanın haline benziyor başladığın yer geldiğin yere benzemiyor.

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..