Değişen sol ve yerinde sayan CHP

Bugün sol hareketin ya da sol düşüncenin geldiği nokta, eskisinden çok farklı.

Öncelikle, günümüzün sol anlayışı, eski sosyalist düşüncede bulunan devrimci niteliğini bırakmış durumda.Bu nedenle de askeri darbelere sıcak bakmaz.

Hukuka saygılıdır ve demokratiktir.

Merkeziyetçi değil, ademimerkeziyetçidir(yerinden yönetim).

Daha iyi bir yaşam için uğraşmakta, eşitlik ve adaleti ön plana çıkarmaktadır.

Çevreci ve piyasa ekonomisi, devletçi ekonomik sistemin yerine geçmiştir.

Avrupa Birliği'ne karşı değildir.

x x x

Şimdi, parlamentomuzdaki sol düşünceyi temsil eden CHP'ye bakalım. Değişen uluslararası sol düşüncenin neresinde duruyor acaba?

En yakın bir başlangıç zamanı olarak 12 Eylül'ü alalım.

12 Eylül askeri darbesinin getirdiği Türk-İslam Sentezi, sol hareketin ve düşüncenin önünü kesmiş ve CHP'nin otuzlu yıllara dönmesine yol açmıştır.

28 Şubat sürecinde CHP, biraz daha içine kapanmış ve sol anlayıştan iyice uzaklaşmıştır.Kemalist bir çizgide laikliği öne çıkarıp demokrasiyi es geçmiştir.Yani, CHP'nin sosyal demokrasi anlayışı, laiklik ve Kemalizim üzerine monte edilmiştir.Darbenin alkışlayıcısı olmuştur.

CHP'nin bu yeni çizgisi, aslında, içinde demokrasi unsuru bulunmayan katı bir ulusalcılıktır.

CHP'nin bu çizgisi, kendisinin değil ama AKP'nin işine yaramıştır.Bu çizgi, muhafazakar demokrasinin, siz isterseniz siyasal İslam deyin, yükselmesine neden olmuştur.

Bu arada, emekli bir hukuçu bürokratın, "Laik olmayan insan değildir" söylemi, CHP ile bütünleştirilmiş ve bu nedenle de, CHP'nin seçim otobüsüne koyduğu türbanlı bayan resimleri işe yaramamıştır.

CHP, parti adının içinde bulunan halkı kucaklayamamış ve giderek ondan uzaklaşmıştır.Askerin yanında olmak, darbelere sıcak bakmak, bürokrasiyle el ele yürümek ve yargıdan medet ummak(yardım beklemek) ona bir fayda sağlamamıştır.

CHP, halka güvenmediği için, alttan gelen değişim isteklerine hep şüphe ile bakmıştır... Bu onu kendi tabanından değil ama, genel halk tabanından uzaklaştırmıştır.

Artık CHP'nin iktidar olması mümkün değildir.Bunu kendileri de biliyorlar.Muhalefet yapmak, sürekli muhalefette kalmak CHP'nin değişmez kaderi olmuştur.Çünkü, devletçi ve Avrupa Birliği'ne karşı olan bürokrasinin böyle bir partiye ihtiyacı vardır.

Bu nedenle, yüzlerce kurultay toplansa da işe yaramaz.Ne Deniz Baykal ne de CHP yönetimi değişir.

CHP'ye, şapkalarını önlerine koyup düşünsünler diyeceğim ama, başlarında şapka yok ki...


cdenizkent