Değişen toplum, değişen bayramlar...

Bir tekerleme şeklinde; “Nerde o eski bayramlar” der dururuz...

Bunu “dedem” söylemişti, dedemin dedesi de söylemiştir...

Aynı söylemi çocuklarımız da söyleyecek, torunlarımız da söyleyecek...

Bu ifade bile bayramların devamlı değişime uğradığının- uğrayacağının - bir kanıtıdır...

Kurban Bayramları da bu değişim sürecinin içindedir...

Evlerin önlerinde sokaklarda sağlıksız koşullarda kesilen kurbanlar, kaçan kurbanlık danalar, hoş olmayan görüntüler yavaş yavaş yerini biraz daha düzene ve kurallara bırakıyor... Belediyeler bu konuda önemli düzenlemeler yapıyor... Kurban kesildiğinde kurbanın kanını artık çocuklar alınlarına sürdürmediği gibi, kurban kesim alanlarından da hep uzak duruyorlar...

Kurban Bayramları artık bir ekonomi olarak düşünülüyor ve bundan yararlanmanın ve pay almanın yolları araştırılıyor...

Hayvancılıkla uğraşanlar, hayvan yemleri üretenler, kurban derileriyle ayakta kalan kurumlar, deri sanayicileri, turizm şirketleri, kasaplar bayramdan ekonomik paylarını alıyorlar...

Ülkemizde kurban kesim şekillerinde de önemli değişimler olmuştur... Keseceği kurbanı hiç görmeden kurumlara bağışlayan, kurban etlerinden tatmayan çok önemli bir kesim oluştu... Kurban kesmeyip kurban parasını yoksullara bağışlayanların sayısı da gitgide artmaktadır...

Bayramlar, artık tatil gibi düşünülüyor... Turizm şirketleri bayram turları düzenliyor... Ekonomik düzeyleri iyi olanlar bayramları bir dinlenme aracı olarak düşünerek; tatil turlarına çıkıyorlar...

Bugünün bayramları böyle, yarının bayramları daha farklı olacaktır... Tüm bunlara rağmen biz :”Nerdeee o eski bayramlar” demeye devam edeceğiz...

Milliyet Blog ailesinin ve okurlarımın  Kurban Bayramını kutlar, sağlık, mutluluk ve esenlikler dilerim...