Değişim..

Geçmişi tekrar yaşamak veya geçmiş toplum yapısına geri dönüş'ün mümkün olamayacağı bir gerçek.Toplumun bu denli değişim, dünyadaki değişim süreciyle ilintilidir.Bireyci toplum haline gelme nedenimiz ise, sistemin içindeki barındırdığı çözünür element'e benzer yapısından kaynaklanmaktadır..

Dünyadaki sistem değerleri her ülkeye, ülkenin yapılarına göre farklı yansımaktadır..Türkiye laik bir ülke ama henüz laikliği oturtamamış ve din unsurunun toplumdaki değişimlere ne denli etkileri olduğu bilinmemekte ve bu nedenle birçok değerlerimizi yitirmekteyiz..

Ben baba değilim, baba olan esnaf komşumu dinledim biraz önce..
Evinin üç katlı dübleks olduğunu, çocuklarının farklı katlarda oturduklarını ve haftada bir de olsun yüzlerini bile göremediğinden şikayet ediyordu..
Çocuklarının sürekli bilgisayarların başında olduklarını ve anne-baba ile adeta yabancılaştıklarını ve bu durumun kendisine çok acı verdiğini ekliyordu konuşmasına..
Ve eski dönemlerde aile ortamların daha sıcak olduğunu, çevresel bağların daha güçlü olduğunu da vurgulamadan edemedi..

Komşum çok haklı yakınmalarından..
Ben tüm bu olumsuz gelişmeleri eğitim eksikliğine bağlıyorum..
Okullarımızda öğrencilerin kendi isteklerine bağlı bir din'i tercih ederek eğitimcilerimiz tarafından o din dersini en iyi şekilde öğrencilerine aktarmalı ve ana dersler kadar önem verilmelidir.
Bütün dinler Allah çatısı altında olduğuna göre, tüm dinlerin buluştuğu yer Allah noktasıdır.
Ve din, bir ulusun değişimine ve gelişimine ayak uydurabilmesi için en iyi eğitim aracıdır..

Örneğin din ahlak kurallarıyla ticaret yapılabilseydi ülkemizde, ticari ahlak bu denli çöküntüye uğramazdı diye düşünüyorum..
Aynı şekilde, din eğitimlerimizde aile kavramını tam olarak verilebilseydi, esnaf komşumun yaşadıkları ve benzer şeyler yaşanmazdı ülkede..

Çözemediğimiz laiklik doğrularımızı ancak AB normlarıyla çözülebileceğini üzülerek yazmak zorundayım..