- Kategori
- Kişisel Gelişim
- Okunma Sayısı
- 118
Değişim iksirinden siz de için

Biz değişmemiz gerektiğini kabullenmediğimiz sürece, yaşayacaklarımız yaşadıklarımızın tekrarı olmaktan ileri gidemeyecektir. Çevremizdeki kişileri ya da nesneleri değiştirebilir, yerlerine başka nesneler ya da kişiler koyabiliriz. Kişileri, evimizi, işimizi, arkadaşlarımızı, şehrimizi hatta memleketimizi değiştirebiliriz. Ama dünyanın her neresine gidersek gidelim, hangi ırk ve dinden kimi seçersek seçelim düşüncelerimizle beraber duygularımız da bizimle geleceği için, seçimlerimiz aynı doğrultuda gerçekleşecektir. Nesnelerin yerini başka nesnelerin alması ya da kişilerin yerini başka kişilerin alması ne kadar çözüm olabilir ki? Sonuç sadece, ortama ya da kişilere alışana kadar yaşayacağımız süreçteki, heyecana bağlı olan geçici heves. Ya sonrası…
- Kendimizden ne kadar uzağa gidebiliriz?
- Kendimizi ne kadar inkar edebiliriz?
- Bizi biz yapan değerlerimizi, düşüncelerimizi , duygu ve davranışlarımızı ne kadar saklayabiliriz?
- Kendimizi neden kandırmaya çalışıyoruz?
- Bu kadar acı çekmemize, hayal kırıklıkları yaşamamıza, mutsuzluktan öteye gidemeyen yaşantımıza sıkı sıkı sarılmaktaki amacımız ne?
Aslında cevap karşımızda…
Alışkanlıklarımıza olan bağlılığımız ve onlardan vazgeçmek istemeyişimiz. Evet, alışkanlıklar kendimizi güvende hissetmemize en büyük etkendir. Özellikle, aynı çevrede ve tanıdığımız kişilerle beraber yaşamımızı sürdürerek kendimizi güvende hissetmek isteriz. Yeni insanlar, yeni yerler , yeni olan her şey bizi korkutur.
Anlamamız gereken şu; değişim kendimizi inkar etmek değil ki? Ayrıca her şey değişirken hepimizin düşünceleri, davranışları ve konuşmaları da buna paralel olarak değişebilir. Zaten farkında olmadan değişikliğin içinde yaşıyoruz. Ama biz sadece gördüğümüz değişimleri kabul edebiliyoruz. Kendi bedenimizde, etrafımızdaki kişilerin bedenlerinde, çevremizdeki nesnelerin değişiminde gördüğümüz değişiklikleri… Görerek inandığımız değişimlerin yanı sıra onlara endeksli olarak göremediğimiz değişimler de var. Düşüncelerimiz , duygularımız ve buna bağlı davranışlarımız. Farkında olalım ya da olmayalım değişiyoruz ve gözümüzle görmesekte bu değişimlere uyum sağlıyoruz. Fakat o kadar başkaları için yaşıyoruz ki, çevremizden birinin ‘sen çok değiştin , böyle değildin?’ demesi karşısında sanki çok kötü bir şey yapmış gibi savunmaya geçme ihtiyacı duyuyoruz. ‘Evet , ben değiştim ‘ diyebilmeliyiz. “Ben artık eski ben değilim. Mutlu olmayı seçtim. pişmanlıklarım, mutsuzluklarım ve endişelerimle yaşamak istemiyorum. Bundan sonraki yaşamımda yepyeni bir ben olmak istiyorum” diyebilmeliyiz aslında…
Yaşamımızı daha anlamlı bir hale dönüştürmek, hayattan zevk alarak mutluluk ve huzur dolu bir yaşam sürebilmek. Bize zarar veren yönlerimizin farkına varıp, onları temize çekerek, kendimiz ve çevremizdeki kişiler için yaşamı yeniden keşfetmek….
Hiçbirşey kaybetmezsiniz…. Sonuç; her zaman çok daha iyisi olacaktır. En kötüsü olduğunuz yere geri dönebilirsiniz… Ama denemedim demezsiniz… Denemeden bilemezsiniz…
Tijen Özpınar - Kişisel Gelişim Eğitmen / Yaşam Koçu
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
