Değişimi kucakla

Düşünüyordum da, yazayım dedim…

İnsanlara yürüdüğü yolda ışık tutmak kadar daha güzel ne olabilir ki? En azından bunu kabul edebilecek olanlara faydasını olacağını düşündüğüm şeyleri kendime saklamam bencillik olurdu herhalde.

Eskiden hayat ne kadar farklıydı. Aslında hayat değildi kötü olan. Sorun benim hayata nasıl baktığımdan çok ne gördüğümdeymiş bunu anladım.

Siz de görün! Evrenini, doğanın tüm güzelliklerini görün. Sadece görüneni değil, ötesini de görün. Siz perdeyi aralamadığınız sürece aydınlığa kavuşamazsınız. Oysa evren, size kucak açmaya hazır bekliyor olacaktır.

Biraz geçmişe gidelim. Orada tek görebildiğim karamsar ve umutsuz bir genç kız. Hep şanssız olduğunu düşünüyor ve başına gelen olumsuzlukların ardı arkası kesilmiyor. Neden hep ben diyor? Neden gözünden yaş eksik olmuyor? Anlam veremediği şanssızlıklar serisi gelip onu buluyor. Hayat ne kadar da acımasız, hep onu ıska geçiyor. Mutlaka bunları hak edecek bir günah işlemiş olmalı. Ama düşünüyor, düşünüyor… Nedenini bulamıyor. Peki, yanlış olan ne?

Fakat bilmiyor ki, önemli olan karşılaştığı olay değil, püf noktası onu nasıl karşıladığında.

Her şey geride kaldı. Şimdi her şey şeffaflık kazandı gözünde. Işığı görebiliyor. Gücü hissedebiliyor. Çünkü artık daha çok inanıyor ve biliyor ki tüm ipler elinde. Ona yaşama fırsatı verildiyse bu hayatta ve tüm imkânlar sunulduysa neden beklesin? İnsan olarak, sadece iki kol, iki bacak, konuşabilen bir ağız ve düşünebilen bir akıldan çok daha fazlasına sahip. Yüreğindeki sevgi, her zerresinde duyduğu inanç ve Yaratıcıdan bahşedilen bir parça… Daha ne olsun!

Siz de aslında sahip olduğunuz gücünüzün farkına varın ve onu hissedin. Tüm yaşam koşulları ve olumsuzluklarla baş edebilecek donanımda yaratıldık. Geriye bunu fark edip, ortaya çıkarmak kalıyor. Hayatla uyum içerisinde olun. En azından bir gün, bir hafta bunu deneyin. Yaşadıklarınıza siz de şaşıracaksınız. Hayat mucizelerle dolu. Ve siz almayı kabul ettiğiniz zaman sürpriz yapmaktan hiç kaçınmaz.

Hayata ne verirseniz;  iyi ve ya kötü, olumlu ya da olumsuz, size aynısını fazlasıyla geri verir. Evrenin kanunu bu. Birçoğunuza saçma gelse de öyle. Düşünün, bir şeyler kötü gittiğinde tepkimiz genelde kızmak, lanet okumak ve öfkeyle bağırıp çağırmak olur. Ve nedense her şey daha da kötü bir hal alır. Tüm olumsuzluklar, üst üste gelmek için anı kollar ve hep bizi bulur. Bunu hepimiz yaşıyoruz günlük hayatta. Bu bir insanla karşılıklı bağrışmak gibidir. Karşıdaki bir şey söyler ve biz karşılık veririz, sonra o bize karşılık verir. Baskınlığımızı kabul ettirmek için sesimiz yükseltiriz hâlbuki hiçbir işe yaramaz birbiriniz körüklemekten başka. Siz haklı olsanız da bir kez susmayı deneyin. O size bağırsa da karşılık vermeyin. Hiçbir şey söylemezseniz o zaten susacaktır. Hatta sizin sakin tepkiniz karşısında şaşıracak belki de pişman bile olacaktır.

Hiçbir şey hayallerinizle sınırlı kalmasın. Düşüncelerinize dikkat edin çünkü her an gerçekleşebilirler. ‘Korktuğum başıma geldi.’  söylemi buna en bildik kanıttır.

Her gün, her sabah güne mutlu uyanın ve hep gülümseyin. Siz kendi enerjinizle şekillendirirsiniz gününüzü. Herkese sevgiyle yaklaşın. Aslında o kadar da zor değil. Günlük yaşam şartları ve etrafımızdaki negatif insanlar, çoğumuza bunları yapması için olanak sağlamıyor olabilir ama siz de tüm bunlara inat bunu deneyin. Hatta huy edinin. Faydasını göreceğinize emin olabilirsiniz.

İçinizdeki en büyük gücü, sevgiyi hissedin.

Yüreğinizden sevgi, yüzünüzden gülücükler ve yolunuzdan ışık eksik olmasın…