Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '16

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Değişmeceler

ABARTMA ( Mübalağa )

“Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır.”

Derinden “of çekmek”le dağların yıkılmayacağını, ancak kişinin üzüntüsünün büyüklüğü değişmeceli anlatımla olduğundan çok olarak gösterilmek istenmiş.

“Katar katar olmuş yüzünde benler
Dizilmiş kaşının arasına “

Sevgilisinin yüzündeki benlerin çokluğunu

“katar katar”

ikilemesiyle olduğundan çok göstererek abartmış.

 


“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda,
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda “
(Mehmet Akif Ersoy )

Yurt için ölenlerin çokluğu abartılarak anlatılıyor.

“Aralarından su sızmıyor.
Boynu kıldan ince.
Gözünü dört aç.
İki ayağımı bir pabuca soktu.”

“Su sızmaması,
kıldan ince,
gözünü dört aç,
ayağını pabuca sokmak”

deyimleriyle var olan olduğundan çok gösterilmiş.

“Gözlerimin yaşı deryaya akar
Hicran ateşleri bağrımı yakar”


İlk dizede gözyaşının çok akarak bir ırmağa dönüşmesini söylemesi abartmadır.

Ayrıca, burada,
benzeyen : gözyaşı;
benzetilen : ırmak ( dizede yok )

ile kapalı eğretileme yapılmış.

Bir sözün etkisini artırmak için söz konusu olanı olduğundan daha

çok

ya da daha

az

göstermeye

abartma

denir.


. GÜZEL NEDENLEME ( Hüsn – i Talil )


“ Bir kanat çırpışıyla uzaklaştırdı
Kara bulutlarI
İki kırlangıç “
Ferit Edgü

Ozan,

“kara bulutların dağılmasını”

insan için güzel olan

“kırlangıçların kanat çırpmasına bağlamış.”

Oysa, bulutların dağılması bir doğa olayı.

Söz konusu olayı gerçek nedeni dışında insana güzel gelecek, gerçek olmayan, uydurma bir nedene bağlamış.

“Gönlünü Şirin’in aşkı sarınca
Yol almış hayatın ufuklarınca;
O hızla dağları Ferhâd yarınca,
Başlamış akmaya çoban çeşmesi...”


Faruk Nafiz Çamlıbel

 

Türkçenin her alanda

varsıl

bir dil olduğunu yetkin ve bilinçle kullanarak yurttaşlık görevimizi yerine getirmiş olacağız.

İşte bir usta ozan,Türkçede ustalığını kanıtlayan!


HİKAYE

Senin dudakların pembe
Ellerin beyaz
Al tut ellerimi bebek
Tut biraz !

Benim doğduğum köylerde
Ceviz ağaçları yoktu,
Ben bu yüzden serinliğe hasretim
Okşa biraz !

Benim doğduğum köylerde
Buğday tarlaları yoktu,
Dağıt saçlarını bebek
Savur biraz !

Benim doğduğum köyleri
Akşamları eşkıyalar basardı,
Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem
Konuş biraz !

Benim doğduğum köylerde
Kuzey rüzgârları eserdi,
Hep bu yüzden dudaklarım çatlaktır
Öp biraz...

Cahit KÜLEBİ

 

Cahit Külebi’nin

Hikâye

adlı şiirin son bölümünde

ilk iki dize son iki dizedeki eylemin nedeni olmaktadır.

Bu, ozanın isteklerini başka nedenlere bağladığını gösteriyor. 

 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..