Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Deklanşör, NLP ve kitaplar..

Deklanşör, NLP ve kitaplar..
 

Bazı sabahlar mutlu uyanırsınız, sebepsiz. Gözlerinizi açtığınızda çoktan deklanşöre basılmıştır ve gün güzel geçecektir, bellidir.

Bazı sabahlar mutsuz uyanırsınız, yine sebepsiz. Gözlerinizi açtığınızda çoktan deklanşöre basılmıştır, gün sevimsiz ve sıkıntılı geçecektir, bellidir ve yandınız demektir.

Bir kaç gündür sabahları mutsuz, sevimsiz, depresif uyanıyorum, bugün de aynı şekilde uyandım...

Kim basıyor benim haberim olmadan bu deklanşöre ???

Bir papatya tarlası hayal ediyorum sabahtan beri, o tarlada amaçsızca yürümek, papatyaların üzerinde yuvarlanmak, uyumak, hayal kurmak istiyorum, herşeyden uzak.....

<> <> <> <>

Bir süredir aynı anda, iki kitap okuyorum. Bekleyen kitap listemi azaltmama yardımcı oluyor bu durum.

Kitaplardan biri kişisel gelişim uzmanı Nil Gün'ün NLP kitabı.

NLP'nin tanımını ve neyi amaçladığını kısmen biliyordum ve bazı NLP egzersizlerini yapıyordum. Çok da yardımcı oluyordu bana hayat içinde.

Ama olayın içine daha iyi girmek ve bu muhteşem sistemi daha çok kullanmak için, NLP CD'si ve ve kitabını aldım.

Nil Gün her zamanki gibi oldukça yalın anlatmış NLP'yi ve NLP kullanma tekniklerini. CD'yi de de gece yatmadan önce kulaklığımla dinleyerek, egzersizleri yapıyorum, çok faydalı oldu, herkese tavsiye ederim.

NLP zihninizi kullanma kılavuzu herkesin öğrenmesi gereken fevkalade bir sistem.

Mesela siz temsil sisteminizi biliyor musunuz ?

Evet, NLP'ye göre herkesin bir temsil sistemi var.

1. Görsel

2. İşitsel

3. Kinestetik

Henüz çocukken edindiğimiz deneyimler, kendimizi korumak amacıyla duyularımızı kullanmaya yöneltiyor ve temsil sistemleri bu şekilde oluşup, gelişiyor.

Hepimiz kendimize özgü yaşam geçmişimize göre bazı duyularımızı daha az, bazılarını ise daha çok kullanıyoruz.

Benim kendimi temsil etme şeklim işitselmiş.

Anlamak çok kolay ve eğlenceli. Kitaptaki minik testte, "dün akşam yemekte ne yedin" sorusunu cevaplarken gözlerim sol yana doğru baktı.

Hangi kanalı öncelikli kullandığımıza göre gözlerimizi değişik şekillerde hareket ettiriyormuşuz.

Görsel ağırlıklı kişiler bir şey hatırlamaya çalışırken ya da tasarlarken gözlerini yukarıya doğru çeviriyorlar. Sanki tavanın sol ya da sağ köşesinde bir şeyler görüyor gibi.

İşitsel kişiler sanki kulaklarını görmek istiyorlarmış gibi gözlerini iki yana oynatıyorlar. (ben aynen böyle yaptım)

Kinestetik kişiler ise sağ tarafa doğru gözlerini aşağıya indiriyorlar.

Görsel ve işitsel kişilerde sol tarafa bakmak bir şeyin hatırlandığını gösteriyor. Örneğin; dün akşam ne yedin, sorusunu yanıtlamak için görsel, sol yukarı bakarak yediklerini zihin gözünde görmeye çalışıyor.

İşitsel yemekle ilgili konuşmalarla, yemek esnasındaki seslerle bağlantı kurarak ne yediğini düşünürken sol kulak tarafına gözlerini çeviriyor. Eşinin, "fasulyeyi uzat" ya da "köfteler lezzetli olmuş, fazla var mı" dediğini hatırlıyor.

Sağ tarafa bakmak bir şeyin henüz olmadığını, tasarlandığını gösteriyormuş. Örneğin; yarın ne giyeceksin, sorusuna görsel sağa bakarak duruma uygun hangi giysiyi giyebileceğini gözünde canlandırarak yanıt veriyor.

İşitsel, hangi giysinin kendisine hitap edeceğini, lacivert benekli bej kravatını takarsa yine iltifat alacağını düşünüyor.

İlginç değil mi ?

<> <> <> <>

Diğer kitap, ilk kez okuduğum bir yazardan, Ayfer Tunç.

Kitabın adı "Yeşil Peri Gecesi."

Meşhur "Bir maniniz yoksa, annemler size gelecek" kitabının yazarı Ayfer Tunç.

Yeşil Peri Gecesi'ne gelirsek. Oldukça ilginç bir kitap, biraz kasvetli. Henüz 150.sayfadayım. Bir kadının hikayesi. Farklı geldi. Az da olsa Elif Şafak'a benziyor tarzı.

Kitabın sonunda düşüncelerim netleşecek eminim.

<> <> <> <>

Güzel ve mutlu bir hafta dilerim...

 
Toplam blog
: 563
: 8587
Kayıt tarihi
: 30.03.10
 
 

Kişisel gelişim uzmanıyım. Yaşam Koçu, İlişki Koçu, NLP Uzmanı ve Eğitmeni, Kuantum Yaşam Koç..