Deli Bekir...

Na yazarsan yaz ne zırvalarsan zırvala hikaye; kim ne derse desin öncelik hakkı “Fenerbahçe” yürüyüşünündür…
Hangi partiden hangi dinden hangi mezhepten ırktan cinsten olursanız olun;
Fenerbahçe camiasının Pazar günü ortaya koydukları “dayanışmanın” muhteşemliğini görmezden gelemezsiniz…
Beni ve camiamızı (Fenerbahçe) mutlu kılan şey; bu muhteşem ve kitlesel yürüyüşte, direnişte ; “Beşiktaşlı Galatasaraylı” taraftarların bizleri yalnız bırakmamasıydı…
Şu artık çok açıktır ki; bu dayanışma sportif başarıların hatta sporların çok ötesine geçerek ülkenin sosyolojik, psikolojik ve siyasi bilimlerin ilgi alanına giren bir durum haline geldi…
Fenerbahçe belki bugüne kadar kendi halinde ve kendine özgü davranış ve tutumlarıyla çözüm arıyordu ama artık bu hususun toplumsal bir yara olduğu ve giderek de acıtmaya başladığını hatırlattı herkese…
 ***
Toplantı ve yürüyüşün büyük bir disiplin içerisinde sevk ve idare edilmesi ise tam bir ders niteliğindeydi…
Bence Türk Polisi bu yürüyüşün düzenin ve sadeliğini en kısa zaman da incelemeli ve örnek almalıdır.
Ve “görkemli yürüyüş” Fenerbahçe’nin ülkenin ve toplumun sorunlarına nasıl sahip çıktığını,
Sorunlara duyarlı olduğunu, hakka hukuka ve adalete ne kadar bağlı olduğunu gösterdi…
Keşke dün Trabzonspor başkanı “siyasi” kaygılarını ve çıkarlarını bir kenara atıp da aklıselim düşünüp yapıcı ve yol gösterici bir tavır sergileyebilseydi…
Anlaşılan o ki bana göre Trabzonspor bitmiş sayelerinde
 Ve bu kafayla giderlerse “sittin sene” şampiyon olmaları da hayaldir…
 ***
Hemen sıcağı sıcağına yazmak istemedim; Fenerbahçe Kasımpaşa maçı hakkındaki düşüncelerimi…
Öncelikle çok kızgındım.
Çünkü ilk yarıda üç beş kırıntı pozisyonun dışında akılarda kalacak bir tek pozisyonu yoktu takımın…
Kasımpaşa ise göze hoş gelecek taraftarlarını rahatlatacak pozisyonları defalarca denedi, rakip saha da değil de kendi sahasındalarmış gibi mücadele ettiler ve hoş bir futbol sergilediler…
Alper son derece bencildi ama takımın en çalışkan elemanıydı, ancak birlerine ona ayağında bu kadar çok top tutmamasını önermelidir. Yoksa uzun bir süre sakat kalmaktan asla kurtulamayacaktır…
 Ve bana göre olağanüstü bir sol ayak vuruşu kaptan Emre’den geldi; bizim zamanımızda da “köşedeki örümcekleri temizledi” derlerdi bu tür vuruşlara…
Gol muhteşemdi ama asıl golün takımı ateşlemesi önemliydi ve takım harekete geçti.
 İki takım öyle bir mücadele verdi ki son dakikaya kadar kimin galip geleceği hakkında bir tek kişinin fikri kalmamıştı…
 ***
Bir de Deli Bekir vardı sahada…
Bireysel inadın bireysel hırsın ve futbol aşkının nasıl olduğunu anlamak isteyenlerin Bekir’e bakması gerekir…

En yakın ve en büyük rakibinizin ayak sesleri duyulurken ve nefesini ensesinde hissederken alınan bu galibiyete gölge düşürmek haddim değil ama bence Ersun yanal takımı çok daha iyi okumalı,
Ekibini çok daha dikkatli etüt etmelidir…
Şayet Deli Bekir inat etmeseydi yüreğini aklını beynini topa bağlamasaydı, bugün çok daha hüzünlü bir yazı yazmak zorunda kalacaktım…
Ama nereye kadar da demekten kendimi alamıyorum.
Çünkü Alper gibi bir toplayıcı Bekir gibi bir savaşçıyla sonuca gitmek hiç de kolay değil Fenerbahçe için…
 ***
Dün de Galatasaray takımı hiç beklemediği bir sonuç aldı, niye yalan söyleyeyim bu oyunla devam ederse GS olsa olsa dördüncü olur…
Çok acil bir “Deli Bekir’e” ihtiyaçları var…
 ***
Muhteşem Fenerbahçe yürüyüşü ile başladığımızı onunla bitirmemek olur mu?
Gerek yürekleriyle gerek her şeyleriyle “orada” olanlara ve tüm Fenerbahçe camiasıyla “Türk Gençliğine” sonsuz teşekkürler…
Unutmayalım önümüzde Trabzonspor Başkanları gibileri de var, Anayasa Mahkemesi ve ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine uzanacak çok uzun hukuki bir yol ve süreç var…
Kinden nefretten uzak sağduyu önderliğinde mücadeleye devam…
Yani şimdi her zamankinden daha fazla birlik ve beraberlik içerisinde olmanın tam zamanıdır
Ki Pazar günü bunun en açık delilidir…
Ve bendeniz artık giderek azalan zamanım da bu muhteşem günü görmekten son derece gurur duyuyorum…
Teşekkürler “ Fenerbahçe’me” teşekkürler tüm Fenerbahçeli dostlara…

İyi akşamlar…

 Erdoğan ÖZGENÇ