Deli çıkarsa, sokağa dönecek!

''İnsan etini seviyorum, öldürmeyi sürdüreceğim.'' Bu sözleri normal birisi söyler mi hiç? Söylemez değil mi? Ama deli birisi söyler tabii. Ya da ceza almamak için deli görüntüsü vermek isteyen cani ruhlu bir sapık söyler. Türk Ceza Kanunu'ndaki boşlukları normal vatandaşlar pek bilmezler. Ama suç işlemeyi alışkanlık haline getirmiş kimseler, en az bir avukat kadar bilinçlidirler bu konularda.

Adam ilk cinayetini daha çocukken işliyor, 17 yaşındayken... Affetmeyi yanlış algılayan politikacılarımız, kendilerine karşı işlenen suçları asla affetmezler ama başkalarına karşı suç işleyenleri affetmekte çok cömerttirler.

Özgür Dengiz isimli densiz sapık, cani ruhlu yaratık, 2 kişiyi öldürdükten sonra birinin etlerini de çiğ çiğ yemiş. Boğazında kalsaydı ama Allah her nedense böyle kullarına karşı, en azından bu dünyada çok sabırlı.

''İnsan eti yerken kendimden geçiyorum'' diyen ruh hastası, ''yakalanmasaydım daha da insan öldürecektim. demekten de geri kalmamış. Böyle deli saçmaları söyleyecek ki kendisinin deli olduğuna inanılsın.

Her şey planladığı gibi olursa, tedavi için gönderileceği, Bakırköy Hastanesi Özel bölümündeki görevlileri de bir korku salacak, ''Aman Allah'ım, şu meret inşallah kaçar'' diye dualar ederek kapıları açık unutacaklar. Hatta kaçmazsa ''kışşşt... kışşşt'' diyecekler, yaptıkları anlaşılır da,

''- Niye adamın kaçması için kışşşşt... dediniz. Aklında kaçmak yoktu'' diye sorulursa, mazeretleri de vardır.

''- Biz adama değil, komşunun tavuklarına kışşşt dedik.'' diyecekler ve yetkililer de bu savunmayı yiyecekler.

TCK'da 32. Maddeyi okuyalım.

Akıl hastalığı

TCK Madde 32
(1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.

(2) Birinci fıkrada yazılı derecede olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmibeş yıl, müebbet hapis cezası yerine yirmi yıl hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek ceza, altıda birden fazla olmamak üzere indirilebilir. Mahkûm olunan ceza, süresi aynı olmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.

Deli olduğu kanıtlanırsa yandık.
''akıl hastalarına ceza verilemez'' hükmünden yararlanacak. Bu durumda Dengiz, "tedavisi tamam" raporu da alırsa, kısa sürede yeniden özgürlüğüne kavuşacak. Dengiz’in akıl sağlığını belirleyecek rapor, tam teşekküllü hastane heyetince belirlenecek.

Almanya'da, bu durumdaki sanıkların tekrar normal hayata dönmeleri, insanlar arasına karışmaları imkânsız.

Ya hapishanede ilk fırsatta beton iğnesi ile sinir sistemi laçka edilir, ya intihar ettirilir, ya da ölünceye kadar hap bağımlısı yapılarak özel kliniklerde çalıştırlırlar.

Kenan Evren'i yargılamak için Anayasa değişiklikleri yapılıyor.
Ceza Kanunumuzun da çağdaş ve etkili hale gelmesi için bir şeyler yapılmalı.

Bu adalet sistemi, bu yasalarla sokaklarımız emniyette olmayacak, vatandaşın güvensizliği, huzursuzluğu devam edecektir.

Mustafa Mumcu
18 Eylül 2007, saat: 06:40