Deli mavi

Diğerlerinin; “Edirne’yi geçemezsiniz” temennileriyle, bizlerin; “Gidebileceğiniz en uç noktaya kadar kanat çırpın, arkanızdayız. Unutmayın ki gitmediğiniz hiç bir yer sizin değildir” felsefemizle uğurlamıştık kanaryalarımızı Avrupa harikalar diyarına.

Yüreklerimizi umuda batırıp paket halinde sunduğumuz an Ağustosun tam ortasıydı. Ve biliyorduk ki, Avrupa’da bahar görmeden dönülmeyecekti sılaya. Öyle de oldu Avrupa baharıyla tüylerini yıkamadan dönmedi kanaryam yuvaya.

Nisan yağmurları, mavinin en deli olanını getirdiğinde; “Sinsidir mavi, ilk önce güzelliğiyle hayran bırakır kendine. Daha sonra da derinliğine çeker.” demişlerdi.

Söylenenler harfi harfine çıkıyor. Önce rengine aldanıyoruz mavinin, Kadıköy’deki randevunun sonunda. Sinsiliği ve derinliği Londra akşamında ortaya çıkıyor. Sinsiliğinden çok, deliliği tutuyor mavinin. Organize bir şekilde derinliklere çekiliyoruz.

En başta atılan gole güvenip yatıyorlar üzerine, kuluçkaya yatan horoz misali. Oysa hiç yatmamıştır hayatında kuluçkaya horoz. Bunu geç anlıyor kanaryam ve iş işten geçiyor. Lehimize çalınması gereken faul çalınmıyor ve devamında ikinci golü kalemizde görüyoruz.

Bu gol; “Sana kırmızı çok yakışıyor” dememize engel, Liverpool’um. Sabret kırmızılım, seni de elbet ağırlarız kutsal mabedimiz de. Bir gün gelir bu hasret biter. Hem ne kaldı ki şunun şurasında Ağustos’a. Göz açıp, kapayıncaya kadar geçer.

Deli mavimizi sana emanet ediyoruz kırmızılım. Fazla incitme canını olur mu? Soldurma sakın maviliğini. Yoksa değişiriz külahları ona göre. Seneye bu zamanlar çok işimiz olacak maviliyle çok.

Yine beyaz giydin, yine söz oldu kanaryam. Senden bütçe olarak 4.57 kat daha büyük olan deli mavi küçümsendi birileri tarafından. Hoş turla dönseydin yine aynı söylemleri işitecektin ya neyse. Narin kanadını başına götürüp düşünsene, İnter’i, Cska’yı, Psv’yi, Sevilla’yı ve ilk maçta deli maviyi yendiğinde söylenenleri.

Ya da boş ver, düşünme sen bunları. Ligimizde kazanman gereken 5 maç var daha. Onları kazanırsan, Ağustos ayında yeni ve daha uzun macera bekliyor seni. Hem bak, bu zamana kadar deli maviye iyi bakmaya söz verdi kırmızılı. Sen armut ağacına konma yeter ki.

Yolculuğu başladığın yerde bitirmediğin için ne kadar teşekkür etsek azdır sana kanaryam. Böylelikle; “Başladığı yerde biter tüm yolculuklar” sözü bu yıl ilk puanını kaybetmiş oldu. Zaten başkalarına hitap edilmiş o söz, sana değil…