Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Eylül '09

 
Kategori
Güncel
 

Delik çorap, tabi afet ve ölüm...

Delik çorap, tabi afet ve ölüm...
 

DELİK ÇORAP VE KURTULMA MÜCADELESİ...


Daha geçenlerde, Trakya ve İstanbul’u sel vurdu. Hem de ne vurma! Kayıplarla (hala bulunamayanlar var) birlikte ölenlerin sayısı 40. Maddi hasarı hiç sormayın.

Bu sel felaketinin ardından herkes öyle veya böyle bir açıklama yaptı.

En fazla hasarın ve ölüm olayının olduğu Tır parkının ruhsatsız ve kamuoyunun yakından tanıdığı bir kişiye ait olduğu tespit edildi.

Günün; genel ve yerelde iktidarı olan AKP yetkilileri, 15 yıldan beri idare ettikleri İstanbul ve 7 yıldan beri idare ettikleri Türkiye geneli için önce CHP’yi suçladılar. Yetmedi ve inandırıcı olmadıklarını anlayınca, bu kez de dere yataklarına işyeri ve ev yapan vatandaşları suçladılar.

AKP’li yetkililere hak vermemek mümkün değil. Elbette vatandaş suçlu! Ancak vatandaşın suçu; kendilerine dere yatağına yaptıkları ev ve işyeri için ruhsat veren, bu günkü belaya ve ölümlere davetiye çıkartan iktidara oy vererek desteklemeleridir.

Daha o afetin yaraları sarılmadan, yeni bir afet haberi ile ülke sarsıldı. Ancak iktidar kanadından hala bir açıklama gelmedi.

Afetin yeni adresi Artvin, Borçka! Borçka’da sağanak yağış, Kaleköy'de dört katlı evin yıkılmasına neden olup, 5 kişinin ölümüne neden oldu.

İnsanın aklına değişik değişik düşünceler geliyor.

Doğa insanoğlundan intikam mı alıyor? Özellikle son dönemde ülkemiz tabi afetlerin en sık yaşandığı ülkeler arasına katıldı.

Eskiden Hindistan, Moğolistan, Çin gibi ülkelerde meydana gelen tabi afetlerle ilgili gördüklerimizi, ülkemizde yaşamak gerçekten üzücü!

Orman Genel Müdürü yaptığı açıklama ile ülkemizin dünyadaki orman alanlarını genişleten(!) birkaç ülkeden birisi olduğunu söyledi. Acaba?

Ağaçlandırma çalışmaları bu kadar iyi ise Doğu Karadeniz’deki heyelanlar neticesi ölümlerin nedeni ne? Artan ormanlarımız mı heyelana neden oluyor?

Ya dere yataklarına yapılan evler? Bir ülkede insan hayatı bu kadar ucuz olursa, çağ atlamaktan nasıl söz edilebilir?

Birkaç örnek verecek olursak: Son bir ay içinde selden ölenlerin sayısı 45, Bayram tatili süresince trafik kazasından ölenlerin sayısı 98, birde açlıktan ölen 203 kişiyi eklersek, (2007 yılı içinde TÜİK rakamı) bizi almamak için kırk dereden su getiren AB, hazır ülkelerinde bulunan işçilerimizi de geri gönderecek!

Birde açılımlarımız var! Bu kadar açılıma rağmen, ABD’de Başbakanımız ve korumalarına reva görülen hareket? MHP’li Oktay Vural’ın dediği gibi ikinci bir Çuval geçirme olayı mı?

Sahi biz kimiz? Bizim dünyadaki yerimiz neresi? Dört milyon nüfuslu Norveç kadar üretmeyip, 80 milyonluk Almanya gibi tüketmeye ne zamana kadar devam edeceğiz?

Kriz nedeniyle işsizlikte ve ekonomik küçülmede rekor üstüne rekor kırarken, ülkemize ABD tarafından kurulmak istenen Füze Kalkanı için 8 milyar dolar tutarındaki ödemeyi nasıl yapacağız? Bu füze kalkanı bizi kimden koruyacak? ABD’yi korumak için ülkemiz piyon olarak mı kullanılıyor?

Bir taraftan tabi afetler, öbür yandan ekonomik kriz, ülkemizin 25 yıldır belası olan bölücü terör, birde Amerikan şirketlerinin çıkarlarını korumak için ülkemize biçilen malum koruma görevi! Bu ülke ne zaman düze çıkıp, sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirecek? Ülke insanının refahını arttırmaya yönelik çalışmalar ne zaman yapılacak? Seçim öncesi dağıtılan sosyal yardımların(!) bedelini, tüm toplum olarak zamlarla ödemeden ne zaman kurtulacağız?

Böyle onlarca soru sormak mümkün. En önemlisi; Biz üçüncü dünya ülkesi görünümünden ve muamelesinden ne zaman kurtulacağız?

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..