Delikanlı

Gençliği anlamak için dahi olmaya gerek yok. Onlar uzaydan gelmediler. Aynı vatanın evlatları onlar; bizim gençlerimiz. Delikanlı çağındalar. Yürekleri kıpır kıpır. Kendilerini gösterme peşindeler. ''Ben de varım!'' demek istiyorlar. Okuyorlar, duyuyorlar, görüyorlar. Pek çok şeyin farkındalar. Memleketin gidişatından memnun değiller. Yargının siyasallaşmasından, halkın yoksullaştırılmasından bihaber değiller. Uyumuyorlar!

Onları anlamak için genç olmak gerek; baba olmak gerek. Ama öylesine değil... İskele babası değil...

Olayı aile boyutunda inceleyelim. Ailenin üniversite öğrencisi olan bir ferdi, babasına bir talepte bulunduğunda nasıl bir tepki ile karşılaşır? Karşılıklı oturup konuşulur, olumlu ya da olumsuz yanıt verilir. Ama her zaman gençleri dinleyerek, onlara anlayış gösterek bir karara varılır.

Seslerini duyurabilmek için eylem yapan gençlere insanlık dışı şiddet uygulamak acizliğin göstergesidir.

Onlar, Atatürk'ün bu güzel vatanı emanet ettiği varisleridir. Onlar yarınlarımızdır. Ülkemizin onurlarıdır. Bugün tekmelenip yerlerde sürüklenenler, sırtından acımasızca coplananlar, suratlarına biber gazı püskürtülen gençler, yarın ülkemizin yönetiminde söz sahibi olacaklardır.

Ülkemizi yönetenler; tüm gençlere kendi çocuğunuza gösterdiğiniz hoşgörü ve sevgiyi esirgemeyin. Onları karşınıza alın ve konuşun. Kazanan siz olursunuz.