Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '13

 
Kategori
Deneme
 

Delikli Dünya

Delikli Dünya
 

Bu yazımda sizleri yine hayal dünyama davet ediyorum. Geçen gün beynimin derinliklerinde, hayalimde gerçekleştirdiğim bir deneyden bahsedeceğim.

Geçenlerde hafta sonu öğlen uykusu çektikten sonra bir ara bir dirilik geldi. Beynimde fikirler birbirini kovalıyor. Bu da uyumama izin vermiyor. Ne yapalım ben de gözlerimi diktim tavana ve hayaller aleminin kapısından içeri girdim. Buyrun şimdi hep birlikte gidelim.

Konuya nerden ulaştığımı şimdi hatırlamıyorum, hani bazen olur ya bir şeyi düşünürken ordaki bir detay sizi bambaşka bir yere sürükler, sanıyorum ben de öyle bir duruma düştüm.

Ne bir kazma, ne bir kürek, ne bir matkap, hiç bir alet kullanmadan ve 1 saniye içinde bulunduğum yerin hemen yanı başında Dünya’nın ortasından 20 mt çapında bir delik deldim. Sonra bu deliği sağlamlaştırmak için paslanmaz çelikten tam deliğe oturacak şekilde bir boru geçirdim. Açtığım delik tam Dünya’nın merkezinden, yani çekirdeğin ortasından geçiyor. Ama nedendir bilinmez mağma tabakası deliğimi etkilemiyor. Yani eğer çok keskin gözlere sahip olsaydık burdan baktığınızda Dünya’nın öbür tarafını, hatta öbür taraftan gözüken yıldızları görebilirdik. Bu delikle bir deney yapmak istedi canım. Deneyimi gerçekleştirmek için de tam da böyle, Dünya’nın ortasından geçen bir delik olması gerekiyordu. Daha sonra deliğin içindeki havayı tamamen vakumladım. Havasız ve sürtünmesiz bir ortam oldu. Sonra elime bir taş aldım ve deliğin tam ortasından bıraktım. Yazının geri kalanını okumadan neler olabileceğini tahmin edebiliyor musunuz? Ben size söyleyeyim. Taş önce 10mt/sn ivmeyle hızlanarak delikten içeri düşmeye başladı. Düştü, düştü, düştü, düştü. Dünya’nın merkezine ulaşıncaya kadar da hızı arttı. Bu arada merkeze yaklaşırken ivmenin de azaldığını gözlemledim. Taş merkeze ulaştığında ivme de artık sıfırdı. Taşı ilk bıraktığım andan yaklaşık 37 dakika sonra merkeze ulaştı. O andaki hızı saniyede nerdeyse 11 km’ydi. Yani ses hızından yaklaşık 32,5 kat daha hızlı ilerliyordu. Merkezi geçtikten hemen sonra taşın hızı azalmaya başladı. Azalan bir hızla Dünya’nın öbür ucuna doğru ilerlemeye devam etti. En sonunda 74 dakika sonra Dünya’nın öbür ucuna geldi. Tam da benim taşı bıraktığım yükseklikteyken tekrar geri düştü. Yani taş bir mekik gibi gidip gelmeye devam etti. Eğer ben bir seferinde taşı yakalamasaydım bu hareket sonsuza kadar devam edecekti. Sonra merak ettim ve kozmonot kıyafetlerini giyip delikten içeri kendim atladım.  :) Çok hoş oluyor. Tam yüzeye ulaşıyorsun geri düşüyorsun. Düşerken ses hızından çok daha yüksek bir hıza ulaşıyorsun. Adrenalin hat safhada. Hadi iyisiniz. Benim sayemde bu delikte siz de zıpladınız.

Bir dahaki hayallerimde buluşmak üzere hoşçakalın.

Saygılarımla,

Ertunç Alpman 

 
Toplam blog
: 42
: 1605
Kayıt tarihi
: 06.09.11
 
 

20. yüzyılın 2. yarısında bu dünyada doğdum. Eğer layık görürseniz insan diyebilirsiniz bana. Yük..