Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ocak '09

 
Kategori
Deneme
 

Delinin hatıra defterinden notlar

Delinin hatıra defterinden notlar
 

....



Bu yazıda İstanbul da kayıp olmuş ve bir daha kendisinden haber alınamayan bir delini hatıra defterinden notlar ve onunla yaşadıklarımı bulacaksınız. Okumasanız da olur. Yazılmasaydı da olurdu veya ben bunları sizlere aktarmasam da olurdu. Biliyorum hiçbir şey değişmeyecek ve dünya dönmeye devam edecek aynı yalanların etrafında aynı iki yüzlükler yaşanmaya devam edecek. Sevgi eksilmeye devam edecek belki aşk kan kaybından ölecek. Ama ben bir elçiyim ve son nefesinin kollarımda beklide içimde veren delinin son isteğini yerine getirmek için içim yana yıkıla beki biraz eksilerek, belki bu delinin ne demek istediğini bir yerlerden duyan olur ve umutlar yeniden yeşerir diye bu isyan çığlıklarını sizlere aktarmaya çalışacağım. Umuyorum herkes yaşama dair bundan kendine bir pay çıkartır. Hoş çıkartmasanız da olur. Umursamıyorum ama deli umursamış ve yazmış.

Bu defterde deli çeşitli konular hakkındaki düşüncelerinin samimi bir dille dile getirmiş ve bu düşünceleri yüzünden deli damgasını yemiş. Oysa ben bu satırları okuyunca bütün evreni, bütün canlıları kucaklayan bir insan, uçsuz bucaksız bir yürek gördüm birbiri ardınca sel gibi akan kelimelerin arasında. Konuşunca şiir gibi konuşurdu ve bazen öyle cümleler kurardı ki her şey gözlerimin önünde bir film şeridi gibi geçerdi. Bazen deli o mu ben mi diye düşünürdüm. O hemen bunu anlar ve ne o sende mi deli olmaya karar verdi derdi. Sonra uzaklar gözlerini diker düşüncelere dalardı. Anlardım o gelmeyecek olanı beklerdi. Dayanamaz sorardım.

­- Kimi bekliyorsun?

- Onu bekliyorum

- O kim?

- Ömrüm boyunca umutla beklediğim. Biliyorum bir gün gelecek bu yüzden umudumu yitirmeden bekliyorum. Bana deli demişler umurum da değil desinler ben umudumu hiç kayıp etmedim, iyi ki umutlar var. Eğer umut olmasaydı işte o zaman gerçekten deli olabilirdim.

- Umut nedir sence

- Umut aşkdır Mecunu çölden geçiren, Ferhat’a dağları deldiren. Umut fakirin ekmeği, insan ruhunun gıdasıdır temelidir. Umut Prometheus tanrılardan çaldığı ateş-bilgidir. Umut her şart altında bizi hayata bağlayan şah damarıdır. Onun olmadığı yerde zaten insan kayıp olur, yollara yolcu olur. Umut içimizde bizimle beraber doğan ve yaşamımız boyunca bize mücadele etme gücü veren, bitmek tükenmek bilmeyen enerji kaynağımızdır.

- Hayat bizimle birlikte değişiyor belki umutlarımız olmazsa biz bu değişime ayak uyduramayız. Bu değişim hep iyi yönde olmuyor. Bazı düşlerimiz gerçekleşiyor ya da gerçekleşmiyor. İyi ve kötü arasındaki mücadele bu topraklarda binlerce yıldır devam ediyor ve umut iyiler yoldaşlık ediyor. Dünya umut üzerine kurulmuş eğer umutsuz olursak işte o zaman bizde dünyadan çıkarız. Çünkü umutsuzu kabul etmez dünya. Dünya acımasız değil, acımasız olan insanlardır ve acımasız insanlar umutsuzdur. Umut olamadan insan var olamaz. Umut Pandora’nın Kutusunda olduğu gibi bütün kötülüklerle, bütün negatifliklerle savaşacak tek güçtür. Umut bize kalan şeydir. Biliyorum bir gün umut kazanacak… Hem Ahmet Arif ne demişti : “ Öyle yıkma kendini, /Öyle mahzun, öyle garip... / Nerede olursan ol, / İçerde, dışarda, derste, sırada, / Yürü üstüne - üstüne, / Tükür yüzüne celladın, /Fırsatçının, fesatçının, hayının... / Dayan kitap ile / Dayan iş ile. / Tırnak ile, diş ile, / Umut ile, sevda ile, düş ile / Dayan rüsva etme beni. / Gör, nasıl yeniden yaratılırım, / Namuslu, genç ellerinle. / Kızlarım, / Oğullarım var gelecekte, / Herbiri vazgeçilmez cihan parçası. / Kaç bin yıllık hasretimin koncası, / Gözlerinden, / Gözlerinden öperim, / Bir umudum sende, / Anlıyor musun ?”


Devam edecek…

 
Toplam blog
: 137
: 1141
Kayıt tarihi
: 14.12.07
 
 

Aklımda sevdiğim şairlerden mısralarla yürüyorum. Yürümeyi unutmuş ve yeniden öğrenen bir çocuk gibi..