Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '18

 
Kategori
Deneme
 

Dem

Dem
 

Akar aklın ırmakları, sıkışıp kalırlar damarların büküldüğü yerde. Kana kana dökülmeyi beceremezler bazen, kanamadan, atamazlar acısını içinden.

Aklı selim yol almaya uzak düşerler, dalgalarıyla köpürürken.

Ucunun dokunduğu yerde yüreğe, canının ortasından sıkılmışsın. Can sıkıntısı gibi değil, iç sıkıntısı gibi. Soluklanmaktan uzakta, soluk soluğa kalmaya yakın yerde. Hayatının demlendiği yerde inzivaya hasretken, acıyarak, ağzının tadının kaçtığı seferde.

Bir gürültüdeki eksikliği nasıl bulup çıkarır insan?
Suda suretini görmeye boynunu eğer de, ne diye yüzünü gülümsetmeye başını kaldırmaz göğe?
İçini ısıtmaya yetiyorsa güneş ve bakarken gözlerini kapatıyorsan kamaştığından, gözler ne gerek sıcaklığı hissetmeye?

Gök uçsuzdur, ama asla bucaksız değil. Konağıdır özgürlüğü iki kanadının arasında taşıyan bir martının.

Gözünü kapatıp hissetmeyi denediğin hangi şeyi hissetmediğini söyleyebilirsin?
Rüzgâr, gözlerinin önüne savurmadı mı saçlarını?
Hiç uyuşturmadı mı soğuğuyla ayak parmak uçlarını?
Sen o yaprağa bastın da, o çıtırdamadı mı sana?
Bir kediyle göz göze gelmedin mi hiç?
Güneş, sen ısınana dek ovalamadı mı sırtını?
Denizden bir damla istedin de, sakındı mı senden?
Sen şarkı söyledin de, eşlik mi etmedi meltem?

Yaşamak denilen; üç heceye sığan sonsuz güç. Aklın bükülüp sıkıştığı yerde bir mola sevinci, soluklanmak istediğinde bir kuytu, sıkıldığında en kalabalık sokak, görmek istediğinde bir ayna, istemediğinde güneşin önüne serilen bulut.

Hayat her şeyde, her yerdeki her şeyde. Görmek isteyene, hissetmeyi bilene...

 

 
Toplam blog
: 13
: 561
Kayıt tarihi
: 14.04.16
 
 

Yazar ..