Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '08

 
Kategori
Kitap
 

Demirci Mehmet Efe

Demirci Mehmet Efe
 

Bazı ege türkülerinde adını işittiğim fakat kimdir, necidir bilmediğim bir zattı Demirci Mehmet Efe. Türkülerde adı geçtiğine göre çok önemli bir zat olmalı diye düşünüyor, fakat bir türlü araştırmaya fırsat bulamıyordum.

Aradığım bu fırsatı, vatanperverliğine ve fikirlerine son derece güvendiğim bir dostum, bir büyüğüm önüme getirdi ve şair, araştırmacı, yazar Sayın İbrahim Kiraz tarafından kaleme alınmış, henüz iki cildi basılmış Demirci Mehmet Efe kitaplarına ulaşma olanağını bana verdi. Adını burada zikretmemekle birlikte, böyle güzel bir eserle tanışmama vesile olduğu için kendisine teşekkürlerimi sunuyorum.

Kitabın birinci ve ikinci cildi, Demirci Mehmet Efe’nin doğumundan itibaren, Nazilli’nin Yunan askeri tarafından işgali ve işgalin ilk aylarına kadar geçen süreci anlatıyor. İki cildin toplamı, yaklaşık 1.200 sayfayı buluyor. Ancak, kitaba kendimi öyle bir kaptırıyorum ki, toplam üç günlük bir zaman diliminde, bittiklerine inanamadan okuyup bitiriyorum.

Okuma esnasında, uzun yıllar süren araştırmaların sonunda böyle bir eserin ortaya çıkabileceğine ikna oluyorum. Zaten, yazar da, bu eseri 23 yıllık bir araştırmanın sonucunda yazdığını belirtiyor. Ciddi bir çalışma var ortada, konu ilgili bütün kaynaklar gözden geçirilmiş, olaylar, yaşayan şahitlerin veya ölenlerin yakınlarının ifadelerine dayandırılmış, karşılıklı kontrolleri yapılmış, doğruluğuna ikna olunduktan sonra kitaba dahil edilmiş.

Kitap gayet yalın bir Türkçe ile kaleme alınmış. Zaman zaman, diyaloglarda yerel ağza da yer verilmiş fakat bazı anlaşılamayacak kelimelerin açıklaması sayfa sonlarına dipnot olarak konulmuş. Eserin içerisinde geçen yerlerin resimlerinin bazı sayfalara konulması, size hayalinizde canlandırdığınız yer ile gerçeği arasında kıyaslama yapma olanağı veriyor.

Eseri okurken, üç farklı lezzet alıyorsunuz; belgesel, destan, roman. Bir yandan güvenilir bilgiler aldığınızı hissederken, diğer yandan yüreğiniz kabararak, duygudan duyguya koşarak okuyorsunuz kitabı; bazen de sanki okumuyor, bir belgesel film izler gibi oluyorsunuz. Bazı bölümlerde peşi sıra çok isme yer yerilmesi, hikayeden koparsa da sizi, eğer usta bir okuyucuysanız, bu isimleri okumayı es geçerek, bütünlüğü yeniden sağlayabiliyorsunuz.

Kitapta, her biri ayrı bir hikaye kitabına, bir başka romana konu olabilecek olaylar anlatılıyor ve bu olaylar, başarılı bir örüntü ile birbirlerine bağlanmış. Aksiyon, mücadele, kin, nefret, dram, sevgi, aşk v.b. insana ve hayata dair her ne varsa, bu kitabın içerisinde bulabiliyorsunuz.

Kitabı okuduktan sonra, yakın tarihimize ilişkin bazı gerçekleri çok daha anlıyor, Demirci Mehmet Efe ve onun gibi kahramanların yurdumuzu, onurumuzu, milli kimliğimizi ve akabinde en kutsal hazinemiz olan Cumhuriyetimizi bize kazandırabilmek için verdikleri emekleri gerçek manada idrak ediyorsunuz. Bize anlatılan tarihin ne kadar yetersiz olduğunu, yakın tarihimiz hakkında aslında bilinmeyen çok şey olduğunu görüyorsunuz. Kitabı okuduğunuzda, ulusalcı bir duruş sergilemenin gerek ve önemini kavrıyorsunuz.

Gelecekte de önemli bir tarihi kaynak olarak kullanılacağına inandığım böyle bir eseri, Türk Edebiyatına kazandıran Sayın İbrahim Kiraz’a teşekkürlerimi sunuyor, kitabın yeni ciltlerini de dört gözle beklediğimi belirtmek istiyorum. Duyduğum kadarıyla, yazılı iki cilt daha bulunuyormuş ve önümüzdeki altı ay içerisinde üçüncü cildi yayınlanacakmış.

Kitabı, sevgili yazar kısıtlı kaynakları ile yayınlamaya çalıştığı için, henüz popüler kitapçılarda bulamıyorsunuz. Yazar, 0 505 675 85 55 numaralı telefondan arandığı takdirde, kitaba bir iki gün içerisinde ulaşmak mümkün oluyor.

Sözün özü, okunmadan geçilmemesi gereken bir yapıt diyor ve şiddetle tavsiye ediyorum.

Sevgiyle kalın.

 
Toplam blog
: 36
: 1120
Kayıt tarihi
: 21.09.07
 
 

İstanbul'da 1967 yılında doğdum. Askerlik harici bütün yıllarım bu şehirde geçti. İşletme mezunuyum,..