Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Demişlerdi inanmadım...

Demişlerdi inanmadım...
 

Yıllardır kendi kendime hep evde oturdum yılbaşlarında. Yılbaşı çilesini o kadar çok yaşamışım ki zamanında hiç çıkasım olmazdı geçen senelerde. “Amaannn kulübünü de, otelini de, ev partilerini de yurt dışını da gördüm yeteri kadar sıkıldım diyordum” ta ki geçen sene anne ve babam sız ilk yılbaşını geçirene kadar. O kadar depresif o kadar üzgün o kadar ağlak bir yılbaşı geçirmişim ki tek başına sanki tüm sene aynı sıkıntıyla geçti. Gerçi sadece ben değil genel bir sıkıntı ve bunalım geçirdik top yekun. Bu ağır yükü üstlenemem millete zararım olmasın diye tüm örgü, tv ve erken yatma planlarını iptal ettim. Sonra bir düşündüm ki ne zaman evde tek başına bir yılbaşı geçirsem o seneyi hep yalnız ya da üzüntülerle geçirmişim. Ay demişlerdi de bana inanmamıştım. Demek ki o yeni yıla nasıl girersen sene öyle geçermiş geyiği doğruymuş. Bu seneye hoplaya zıplaya eski sevgilimin yeni sevgilisiyle fingirdeşmesini büyük bir keyifle seyrederek, bağırış çağırış, öpüş koklaş girdim. Rivayet doğruysa tüm sene eski sevgililerimin yeni sevgilileriyle karşılaşıp duracağım.  Yine hedef koydum kendime yeminlen 15 kilo vereceğim. 3-4 ay tatlısızlık cinnetimi  hoş görürsünüz artık.  Kızıma da artık kızdıkça “biraz da babana gitsene” demeyeceğim. Sonra sanki ona keraneye yada yetimhaneye git demişim gibi 2 ay trip atıyor. Kızdığım an ben gideceğim bir yerlere. Çok kararlıyım bol seyahat var bu sene. Metro istasyonlarından bir sonuç alamadım bir de havaalanların da sosyalleşeyim. Gerçi öyle çok gezen arkadaşlarımdan pek olumlu ve motive eden bildirimler almadım ama olsun. Üstelik çalışmışlığım da var havaalanında. O zaman olmamış şimdimi olacak ama olsun kısmet bu bellimi olur nereden çıkacağı. Çok kararlıyım yeni tanıştığım adamlar sohbet konusu yaratmak için “ hava soğudu kar yağıyor” diye sms attıklarında “ Ben Maldivlerdeyim fark etmedim “ gibi caydırıcı cevaplar vermeyeceğim. Kardeşim senin iş yerin Bostancı benim ki Kozyatağı…. Aynı metrekare içindeyiz  Biraz yaratıcı ol yahu! Bu sene şu kabullenmeyi de özümseyeceğim sanırım “ benim yaşanmışlıklarım, tecrübem, donanımlarım düzeyinde birini bulmam çok zor; onun için çıtanın belki bir tarafında oynama yapabilirim” En azından beni rahatsız etmeyecek kısmında. Orası neresiyse bakacağız artık. Kendime bu kadarına müsaade ediyorum. Adam bana uçağa binemiyorum mu dedi. Tamam güzel kardeşim gel arabayla gideriz. Ben senin için Atlantiği feribotla geçerim “ diyeceğim. Ay uçağa binmeyen adam Asla  naraları atılmayacak. Yahut adam içki içmem, erken yatar erken kalkarım beni her yere sürükleme yanında kendin git “ dediğinde adama emekli Mutemed efendi muammelesi yapılmayacak. “Peki canım sen yat ben 2 rekat kılıp geliyorum sabahı birlikte kılarız” denecek. Kararlıyım biraz genişleyebilir beklentiler. Çok katı olmaya gerek yok. Israrla herkesin gönlünü hoş edeyim, herkese her şekilde yeteyim modundan da çıktım bu sene. Kim ne yaparsa yapsın herkes kendi kapısının önünü süpürsün diyorum. Bakalım bu “ bana dokunmayan yılan bin yaşasın” durumu nereye kadar devam edecek. Cebinde sokak köpekleri için 2 şer 3 er kemikle gezen bir kadın için biraz zor olacak ama elimden geleni yapıyorum. Daha dün maç için kavga edip küfürleşen 2 genci görmezden geldim mesela. Eski Esra çocukların üstüne atlayıp etraftaki çoluk çocuk ya senin ki olsaydı diye adamları hayattan bezdiren söylevler verirdi. Mesela o kadar rahatım ki yeğenim aramış ilk çalışta açmamışım yarım saat geç dönmüşüm bir panik yaşamış ki anlatamam. “ Hala yapma bir daha böyle polise gidiyordum” dedi. O derece yani. Çocuklar aradığında artık 3.çalışta açıyorum. Yaratıcılığım da doruk yapacak bu sene. Bir örmedir gidiyor bizim kızlar arasında. Renkler, modeller whatsappta uçuşuyor. Sibirya ya falan göç edersek ölene kadar atkı sıkıntısı çekmeyeceğiz. Sadece sosyal medyada ki “iyilik yap çirkinsen güzelleşirsin, hep pozitifsin ne mutlu sana aptallık çok yakışıyor  “ geyiklerine hala tahammül edemiyorum. O konuda hala tutucuyum. Koyanları inatla görmezden geliyorum. Kimse bana onların altına kalpler böcükler kelebekler öpücükler koyduramaz. Bakalım bir de böyle rahaatt, seriinnn, sakiiinnn hopbidi hopbidi olmayı deneyeceğim. Çok abartırsam en fazla tanımazdan gelirsiniz yada sevmezsiniz olur biter  ;) 

 
Toplam blog
: 34
: 1744
Kayıt tarihi
: 03.10.13
 
 

45 yaşını aşmış, yetişkin bir kızı olan, çalışan bekar bir anneyim. Hayatın esprili, güzel ve ren..