- Kategori
- Deneme
Demlenmiş
Yazı yazmak, ve sadece yazmak geldiğinde içinden, düşünmek ne kadar hızlı ve konuşmak ne kadar yavaş geliyorsa ve dilin beynine yetişmeye çalışıyorsa da ruhun izin vermiyorsa ona aslında...
Geri dönüşlerin oluyorsa zamanda ve küt diye düşüşlerin geçmişten "an" a affallatıyorsa seni, o zaman bedenin ruhuna ağır zamana hafif mi kalıyor? peki yazmak bu kadar önemli ise düşünmek değersiz mi oluyor? peki ya ağlamak? gülmek? anlamsız mı bu duygular? Neden hep sözleri bir yerlere bağlamak gerekiyor?
Anlatmak, ama sadece anlatmak yetmiyor mu? konuştukça kendiliğinden akmıyo mu aslında içinde ne varsa? yolunu bulan bir damar su gibi ya da, koca bir buğday tanesi taşırken önünü görmeyen karınca gibi, gitmiyor mu gideceği yere? Peş peşe dökülen kelimeler dudaklardan, uc uca ekleyince sicim mi olsun isteniyor? her bir kelimeyi farklı yerde kullanmak o kadar mı zor? o kadar mı karışık kılıyor anlaşmayı?