Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '10

 
Kategori
Siyaset
 

Demokles'in kılıcı!

Demokles'in kılıcı!
 

CHP İst. İl.Basın açıklaması


Sayın Başbakan Erdoğan, CHP. İst. İl Başkanı Gürsel Tekin’in dediği gibi çaresiz kaldığı, toplumun genel taleplerine cevap veremediği zamanlar, dayanacağı tek şey olarak CHP tarihine dil uzatıp karalıyor.

Başbakanın canını sıkan, moralini bozan nedir? Suç işleyen partilerin kapatılmasını neden istemiyor ki?

Kendi deyimi ile gerekçe olarak şöyle diyor;

Çünkü bizim gönlümüz, bu ülkede siyasi partilerin kapatılmasına karşı olduğumuz için ülkemizin bir kapatılmış siyasi partiler mezarlığı olmasını istemiyoruz. Böyle bir şeyi düşünmüyoruz. Siyaseti yapanlar gayet rahat yapsınlar, huzurlu yapsınlar.

Elbette siyasi partiler kapatılmasın ancak, siyaseti yapanlar yandaşları ile birlikte zengin olmak, halkı soymak, kendi egolarını tatmin etmek, için değil, halkın huzuru için var olmalıdırlar.

Bunun aksini yapanlar (Efsaneye göre M.Ö. 4. yüzyılda) Sirakuza hükümdarı kral Dionysos'un sarayında yaşayan Demokles’ in başında asılı duran at kılına bağlı keskin bir kılıcı elbette her zaman başlarında hissedeceklerdir.

Demokrasinin nimetlerinden faydalanarak ülkeyi bölmek isteyen, emperyalist güçlerin buyruğu ile hareket eden, vatanı satmaya, cumhuriyeti yıkıp faşizmi, diktatörlüğü getirmeye kalkan bir parti elbette kapatılmalıdır. Hatta kapatılmakla kalmayıp, tüm vekillerinin de bir daha siyaset yapamaması sağlanmalıdır.

Aksi halde sadece tabela değişmektedir.

Memleketin halini söylemeye gerek yok..

Gelelim Adolf Hitler benzetmesine

Sn. Baykal’ın “Churchill gibi savaşacağız” sözlerine başbakan yanıt verirken acz içerisinde kalarak 2.Cumhurbaşkanımız İnönü’ye Hitler benzetmesi yaptı. Hayatının belki de en büyük hatalarından birisini yapmış oldu böylece.

Türkiye Başbakanı olarak bu sözler kendisine hiç mi hiç yakışmadı, şiddetle kınıyorum.

Sn. İnönü hakkında söylenecek çok söz vardır elbette. O, ilk önce zor şartlar altında nice savaşlar kazanmış, milli kahramanlarımızdan birisidir.

Kısaca;

1- İnönü seçimsiz gelmişti bununla birlikte çok partili sistemi getirmiş, seçimle giden tek lider olmuştur.

2- Türkiye'yi Hitler'in kıyımından uzak tutarak, İkinci Dünya Savaşı'nda milyonlarca Türk'ün hayatını kurtarmıştır.

3- Atatürk’ün silah arkadaşı, Türkiye’ye demokrasinin yerleşmesinin de baş mimarı bir insandır.

Aslında başbakan İnönünün yerinde olmayı çok isterdi sanırım.

O zaman tek adamlığını sürdürebilmek için anayasa ile uğraşmasına gerek kalmazdı değil mi?

Işte ikisinin arasındaki fark ta budur. İnönü çoğunluktan, gerçek demokrasiden yana olmuşken, başbakan tek adamlıktan yana ve Türkiye’de demokratik düzeni yıkıp diktatörlüğünü resmileştirmek davasında gözükmektedir.

Anayasada değişiklikler yapmak istemesinin asıl sebebi, Demokslasi kılıcı olarak tepesinde gördüğü nedir acaba sayın başbakanımızın?

Seçimlere bir sene kala Anayasada değişikliğe kalkmasının altında ne vardır?

Düşünecek olursak, daha demokratik, daha özgürlükçü bir anayasa paketi yok karşımızda. 1982 Anayasasına bir kaç figür ekleyip, allayıp pullayarak halka yutturmacadan başka nedir bu?

Paketin hazırlanması başlıbaşına anti demokratik değil midir?

Öyleyse başbakanın derdi, Sn.Baykal’ın dediği gibi Yücedivanda yargılanmanın önünü kesmek yandaş hukuk yaratmak mıdır?

Partili veya partisiz tüm insanlar bu çirkin benzetme karşısında tepkilerini dile getiriyorlar. Dün CHP İst. İl Başkanı Gürsel Tekin’in Maçka Parkı'nda, İnönü Anıtının önünde yapmış olduğu basın açıklamasındaydım.

Saygı duruşumuzdan sonra Tekin’in sözlerinden aldığım notlar kısaca şöyle.

Hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın geçmiş yıllarda parlamentoda görev yapmış liderlere dil uzatmadığını, Erdoğan'ın kafasının arkasındaki planların Atatürk karşıtı olduğunu, "İsmet Paşa'ya ve CHP'nin tarihine dil uzattığı için Başbakan'ı CHP örgütü olarak kınadığını, bundan sonra gelebilecek en ufak bir tepkide CHP'nin bütün örgütleri şiddetle tepki göstereceğini, “Şunu çok iyi bilmesi gerekiyor ki CHP'nin 86 yıllık şanlı tarihinde Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Bülent Ecevit ve Deniz Baykal vardır." şeklindeydi.

Memleketimizin şu haline bakıp Atatürk’ün Samsun’a çıktığında halka çekinmeden doğru söylediği şu sözler geliyor aklıma.

"Tehlike vardır. Bizi taksim edecekler, parçalayacaklardır. Buna karşı mücadele etmek lâzımdır."

Acı duyuyorum, o günlere doğru yol mu alıyoruz acaba? Buna müsaade edecek miyiz?

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..