Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '08

 
Kategori
Siyaset
 

Demokrasi, kriz ve adalet

Demokrasi, kriz ve adalet
 

AKP’nin kapatılması davası bir devrin sonu gibi gözükmüyor. Belki klasik olacak ancak Türkiye'de siyasi dinamiklerin nasıl işlediğine dair bazı şeyleri buraya karalamak istiyorum.

Cumhurbaşkanlığı krizi sırasında da bu krizin mimarlarından birisi olan AKP yönetimi bunun sonucunda bir seçim zaferi ile çıkmış ve durum tam tersine dönmüştü.

Şimdi önümüzdeki yerel seçimlerde de bu klasik kural işlerse eğer ( ki işlememesi için ya Türkiye'de olağanüstü bir durum olması gerekir ya da alternatif bir siyasi partinin ortaya çıkması gerekir) bir çok yerde belediyeleri kazanacaklar gibi gözüküyor...


Alternatif bir parti var mıdır ortada bilemiyorum...

Şu andaki muhalefetin de bu tarz bir siyasi gücü yakalaması çok zor. Yani eninde sonunda bu AKP ile olmasa bile, onların devamı baska bir parti ile yeniden seçimlere gireceklerdir.

Sorun bu parti şu parti sorunu değil, geçmişten beri süregelen bir iktidar mücadelesidir. 50'li yılların Demokrat Partisi'nin izlediği dinamiğin benzerini şu anda Akp gerçekleştirmektedir.

Bu ülkede Cumhuriyet kurulduğundan beri farklı düşünen bir kesim her zaman oldu. Bunu kabul etmek zorundayız. Onlar parti kurdular ya da o partinin etrafında toplandılar diyelim! Ama o partiler hep kapatıldı...

Yine toplandılar ama sonra darbe oldu. Hatta Türkiye Cumhuriyeti tarihine 2 darbe, bir muhtıra, bir 28 Şubat ve bir de E-Muhtıra sığdı ki bunların hepsi işte yukarıda bahsettiğim bu iktidar mücadelesinden kaynaklanmaktaydı.

Problem kutuplaşmaya doğru gitmekte ve sonu belirsiz çatışmalara gebe bir hal almaya başlamaktadır. Olay dönüp dolaşıp problemlerin demokratik çerçevede çözülmesi gerektiği gerçeğini ortaya çıkarmaktadır.

Birileri bu yazıyı “sen şucusun” diyerek yargılamaya kalkarsa bilin ki kutuplaşma çoktan tehlikeli bir hal almaya başlamıştır. Demokrasiyi savunmak için AKP’li olmak ya da Atatürk İlke ve Devrimlerine sahip çıkmak için ulusalcı veya Cumhuriyet Gazetesi okuru olmak gibi bir gereklilik yoktur.

Bir vatandaş Atatürk İlke ve Devrimlerine, Laik bir Türkiye’ye ne kadar sahip çıkıyorsa, demokratik sistemi de aynı şekilde savunmalıdır. Yargıya giden bir konu hakkında yorum yapmanın gereği yok zannımca ama bahsettiğim AKP’nin kapatılması değil zaten... O sadece bir sonuç! Ortada tehlikeli bir düşünsel zemin var ve insanlar kavramları yanlış yorumlamaya başladılar...

Yoksa demokrasinin kendisini yok edebilecek olasılıklara kendi içinde yer vermeyeceği gerçeğini herkes tahmin edebilir... Saygılar...

 
Toplam blog
: 13
: 330
Kayıt tarihi
: 20.06.06
 
 

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV-Sinema bölümü mezunuyum. 27 yaşındayım ve blog tutmayı ..