Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '14

 
Kategori
Güncel
 

Demokrasi bize de gelir inşallah!

Demokrasi bize de gelir inşallah!
 

TBMM'de dün yaşanan HSYK kavgasından bir an (Alıntıdır)


Dün TBMM'de CHP'nin HSYK eleştirisine AKP'den yine çok sert tepki var. TBMM’nin ilgili komisyonunda başlayan tepkiler, ne yazık ki TBMM Genel Kurul’unda itiş kakışlı yumruklaşmaya ve yaralanmalara kadar uzanmış bulunuyor.

TBMM'nin dünkü oturumunda AK Parti'li milletvekilleri ile CHP milletvekilleri arasında yumruklu kavga çıktı. Yumrukların konuştuğu kavga nedeniyle gözünden yaralanan, gözlüğü kırılan ve bir gözü moraran CHP'li Bülent Tezcan önce Meclis'teki revire daha sonra da ambulansla Güven Hastanesi'ne götürülmüş. 
TBMM'de başlayan gerginlik ise diğer milletvekillerinin araya girmesiyle sonlandırılmasının ardında CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, ‘Bu eşkıyanın Meclis'i basmasıdır. Şu anda eşkıya Meclis'i basmıştır’ yorumunda bulunmuş. Bir yasa teklifinin tartışılmasında bu gibi yumruklaşmanın ve cana kastın varlığı saldırgan kişinin 'sözün bittiği yer işte şimdi şu andır' diyerek karşısındaki kişiye ya da kişilere saldırıya geçmesi bu çağda ne kadar iğrenç değil mi?

Ne yazık ki bir adlandırılması da 'seçilmişler' olan milletvekillerinden çok az sayıdaki bazıları demokrasi uygulamalarının kişilikleri geliştirici etkileri olan; uzlaşma, anlayış, hoşgörü, eşit hukuk, söz hakkı, ortaklık, güçler dengesini gözetmek, yargının yürütmeyi evrensel ya da Batı normları kapsamında uyarıcı etkileri olduğunu ve yasamanın kılı kırk yarmak gibi özellikleri olduğunu bir türlü öğrenemiyor, desem yeridir. TBMM'de yer alan çoğu itiş kakışlı, yumruklu ve küfürlü olayda, deyim yerindeyse kimilerinin de partilisinin destekçisi olduğunu görmek gibi olumsuzlukları da yaşıyoruz. 

Bilindiği gibi 11 Ocak 2014 günü TBMM'deki HSYK Komisyonu toplantısında konu ile ilgili görüşlerini açıklamak isteyen eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'na bazı AKP’liler sataşmış, bir yumruk yemiş ve Tokat milletvekili Zeyit Aslan'ndan da bir tekme darbesi almıştı. Bunlar gerçekten hoş değil. İnanın kendimizi bulmaya çalıştığımız ortaokul günlerinde bile böyle çatışmalı durumlar çok ender yaşanırdı. Kafa göz yarılmaz, burun kırılmaz, küsülmez ve kardeşçe yaşanırdı. Bugün de böyle olsa gerek. TBMM'de bu gibi sert tepkiler ile çok hırçın tepkiler ne yazık ki birinin adında 'adalet' diğerinin adında da 'barış' kavramı bulunan AKP ile BDP'den kaynaklanıyor olması 'ismi ile müsemma' olamamakla da açıklanabilir. Bence bu gibi saldırgan eylemler sonucu biz istesek de 'demokrasi' önce TBMM'ye sonra da meydanlara, yollara, okullara, iş yerlerine hiç mi hiç gelmez!

Gerçekten özlemini çektiğimiz, adına 'demokrasi' denilen dengeli işleyiş biçimi belki Mısır, Irak ve Libya'da olduğu gibi bakarsınız, hiç birinde kavga gürültü, itiş kakış yaşanmayan ABD, AB ya da NATO getirir bir gün. 'Denize düşen yılana sarılır' gibi bir durum olsa da kısa aklımla ancak böyle bir yorumlamada bulunabildim.

Bence bu dertlenmemin içerisinde bu toplumda çoğu zaman özlemi çekilen o nezaket, sağlıklı kişilik, efendilik, sağduyulu olmak, sabırlı olmak gibi erdemleri özümseyememiş kimi kişiler vardır. Bu yüzden ne yorganı yakmak ne de bütün elmaları dökmek gibi bir yola giremeyiz. Yine de şu 'dokunulmazlık' adlı sarmaldan kurtulmak yanında TBMM ile Siyasi Partiler Yasasındaki yaptırımları tıpkı trafik cezalarında olduğu yükselttikçe yükseltmekte yarar vardır.

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..